Dentoalveolar travmalar çoğunlukla çocuk ve ergenlerde düşme, kavga ve araç kazaları sonucu oluşur (Ellis, Moos & El-Atlar, 1985; Baratieri, Monteiro & Andrada, 1990). Travmatik diş yaralanmaları, minimal mine kaybından pulpayı içeren karmaşık kırıklara kadar çeşitli hasarlara neden olabilir (Andreasen, Andreasen & Andersson, 2007). Mine, dentin ve sementi içeren kırıklara kron-kök kırıkları denir. Travmanın pulpayı etkileyip etkilememesine göre komplike veya komplike olmayan kron-kök kırığı olarak sınıflandırılabilir (Andreasen ve Andreasen, 1994). Bu travmaların %80'i santral kesici dişlerle, %16'sı ise lateral kesici dişlerle ilişkilidir (Andreasen ve Ravn, 1972). Tedavi seçenekleri kırık hattının seviyesine ve kalan diş dokusu miktarına bağlıdır. Pulpanın durumuna, diş sürme miktarına, kalan diş yapısıyla uyumlu diş parçası olup olmadığına, kökün uzunluğuna ve morfolojisine, estetik bölgedeki duruma ve hastanın estetik beklentisine bağlı olarak değişir (Andreasen ve Ravn, 1972). ; Kırzıoğlu & Karayılmaz, 2007) Direkt kaplama, pulpotomi veya kanal tedavisi uygulanabilen tedavi seçenekleri arasındadır. Bu olgu sunumlarında oldukça komplike görünen ve başarı olasılığı düşük olan olgularda dahi doğru tanı ve tedavi seçenekleri ile başarılı sonuçlar alındığı görülmüş ve geç travma sonrası uygulanabilecek tedavi seçenekleri belirtilmiştir.
Dentoalveolar traumas mostly occur in children and adolescents as a result of falls, fights, and vehicle accidents (Ellis, Moos & El-Atlar, 1985; Baratieri, Monteiro & Andrada, 1990). Traumatic dental injuries can cause a variety of damage, ranging from minimal enamel loss to complicated fractures involving the pulp (Andreasen, Andreasen & Andersson, 2007). Fractures involving enamel, dentin and cementum are called crown-root fractures. It can be classified as a complicated or uncomplicated crown-root fracture according to whether the trauma involves the pulp (Andreasen & Andreasen, 1994). 80% of these traumas are related to the central incisors and 16% to the lateral incisors (Andreasen & Ravn, 1972). Treatment options depend on the level of the fracture line and the amount of tooth tissue remaining. Depending on the pulpal conditions, the amount of tooth eruption, whether there is a tooth piece compatible with the remaining tooth structure, the length and morphology of the root, the situation in the aesthetic region and the patient's aesthetic expectation (Andreasen & Ravn, 1972; Kırzıoğlu & Karayılmaz, 2007) Direct capping, pulpotomy, or root canal treatment are among the treatment options that can be applied. In these case reports, it was seen that successful results were obtained with correct diagnosis and treatment options even in cases that seem quite complicated and have low probability of success, and treatment options that can be applied after late trauma were stated.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Dentistry |
Journal Section | Case Study |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2023 |
Acceptance Date | April 17, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 5 Issue: 1 |