Türk Medeni Kanunu’nda çocuk mallarının yönetimi ve kullanımı çocuğun ana ve babasına bırakılmıştır. Çocuk malları
üzerinde ana ve babanın tasarruf işleminde bulunup bulunamayacakları ise doktrinde tartışmalıdır. Nitekim kanunda
düzenlenen bir zorunluluk halinin bulunması veya ana ve babanın yoksul olması, çocuğun özel durumunun olağanüstü
harcamalar yapılmasını gerektirmesi, olağan dışı herhangi bir sebebin var olması gibi hallerde hakim izniyle veya hakimin
vereceği yetkiyle çocuk mallarının sarf edilebileceği veya harcanabileceğine ilişkin düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemeler
doktrinde fikir ayrılığı yaratmıştır. Baskın görüş, söz konusu düzenlemelerin tasarruf yetkisini kısıtlamadığını,
ana ve babanın bu düzenlemelere aykırı şekilde tasarruf işleminde bulunması halinde çocuğa karşı sorumluluklarının
doğacağını kabul etmektedir. Çalışma kapsamında baskın görüşün dayanakları da incelenmiştir. Ancak kanaatimiz, çocuk
mallarına ilişkin düzenlemelerin tasarruf yetkisini sınırlayıcı nitelikte olduğuna yöneliktir. Nitekim aile konutuna veya
kefalette eş rızasının alınmasına ilişkin hükümlerde de benzer bir lafız kullanılmaktayken, bu hükümlerin sorumluluk
doğurucu etkiye sahip olduğuna ilişkin bir görüş mevcut değildir. Haliyle benzer bir lafız kullanılan çocuk mallarına ilişkin
hükümlerin de aynı şekilde tasarruf yetkisini sınırladığı kabul edilmelidir. Aksinin kabulü, pratikte uygulanamaz nitelikte
sonuçlar doğmasına yol açacak, çocukların serbest malları gibi birçok hukuki düzenlemeyi de gereksiz hale getirecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 7, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.