Mal veya hizmet piyasalarında rekabeti ihlal eden bazı eylemler 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (RKHK) m.4, 6 ve 7 hükümleri çerçevesinde yasaklanmıştır. RKHK m.57 hükmü ise m.4 ve 6’da düzenlenen rekabet ihlallerini sayarak bu ihlallerin hukuki sorumluluk doğurduğunu belirtmektedir. RKHK m.58 hükmünde tazminat davası düzenlenmiş ancak bu davaların tabi olacağı zamanaşımı konusuna yer verilmemiştir. Öğretide hâkim görüş ve Yargıtay, isabetli olarak bunun haksız fiil sorumluluğu olduğunu savunmaktadır. Bu durumda zamanaşımı konusunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m.72 hükmünün uygulanması gerekir. Bu ise zararı ve faili öğrenme tarihinden itibaren iki yıllık normal ve rekabet ihlali tarihinden itibaren on yıllık azami zamanaşımı süresinin uygulanması demektir. TBK m.72/1 son cümlede, eylemin ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olması ve bu fiil için ceza kanunlarında daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmesi halinde, bu sürenin hukuk davası için de uygulanacağı belirtilmektedir.
RKHK m.4 ve 6’nın ihlali, RKHK m.16/3 uyarınca esasa ilişkin idari para cezasını gerektirmektedir. RKHK uyarınca verilecek idari para cezaları ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu (KK) m.2 ve m.16/1’de “kabahat” olarak nitelendirilmiş ve KK m.20/3’te sekiz yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur. Sekiz yıllık bu zamanaşımı süresinin TBK m.72/1 son cümle atfı sebebiyle RKHK m.57’ye dayalı açılan tazminat davalarında da uygulanması gerekir. Bu sürenin başlangıç anı ise, hâkim öğretinin savunduğu ve Yargıtay’ın uyguladığının aksine, zararın ve failin öğrenildiği tarih değil rekabet ihlalinin gerçekleştiği veya devam eden eylemlerin son bulduğu tarihtir.
Bununla birlikte, rekabet ihlaline dayalı tazminat davalarında zamanaşımı konusunda mutlaka özel bir düzenleme getirilmeli ve 2014/104EU sayılı Direktif m.10 hükmü esas alınarak en az beş yıllık bir zamanaşımı süresi tanınmalıdır. Zararın ve tazminat sorumlusunu öğrenildiği tarihte başlayacak olan bu zamanaşımı süresinin, Rekabet Kurulu’nun bu eylem için bir soruşturma açması halinde duracağı düzenlenmelidir.
Violations of Articles 4 and 6 of the Law on the Protection of Competition no: 4054 (LPC) require administrative fines pursuant to Article 16/3 of the LPC. Such fines are defined as “misdemeanours” in Article 2 and Article 16/1 of the Law on Administrative Offences No. 5326 and are subject to an eight-year-long statute of limitations in Article 20/3 of the Law. Due to the reference to the last sentence of Article 72/1 of the Turkish Code of Obligations (TCO), this eight-year-long statute of limitations should also be applied to actions for damages based on Article 57 of the LPC. Contrary to the prevailing doctrine and the practice of the Court of Cassation, the starting point of this period is not the date on which the damage and the perpetrator are known, but the date on which the competition infringement occurs or, in the case of ongoing acts, ends.
A special provision should be introduced regarding the limitation period for damages based on a competition infringement, and a limitation period of at least five years should be recognised on the basis of Article 10 of Directive 2014/104EU. It should be provided that this limitation period, which should start to run from the date of knowledge of the damage and the person responsible for compensation, should be suspended in the event that the Turkish Competition Authority launches an investigation for this action.
Breach of Competition Civil Liability Action for Damages Statute of Limitations Judgments of the Court of Cassation
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Competition Law |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2024 |
Submission Date | January 24, 2024 |
Acceptance Date | March 27, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 14 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.