Uluslararası ilişkiler disiplinin en önemli alanlarından biri olan “Uluslararası İlişkiler Teorileri”, diplomasi arenasında meydana gelen tarihi ve güncel krizleri yorumlamada kullanılmaktadır. Bu çerçevede, 1919-1939 yılları arasında etkisini gösteren idealizm fikrine karşı realist kuram doğmuş ve günümüzde de geçerliliğini sürdürmektedir. Temelleri Thukididis, Machiavelli ve Thomas Hobbes’a kadar uzanan realizm; John Mearsheimer ve Kenneth Waltz gibi önemli düşünürlerin katkılarıyla yeni bakış açıları kazanmıştır. Böylece; uluslararası ilişkiler akademisyenleri, defansif, ofansif ve neoklaisk realizm gibi kuramlarını da kullanmaya başlamıştır. Bu makalede; Şubat 2022’de başlayan ve bölgesel bir sorun olmaktan küresel bir savaşa dönüşme eşiğinde sürüklenen Rusya-Ukrayna ihtilafının, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik kararlarını nasıl etkilemiştir sorusunun cevabına neorealizm bağlamında ulaşılması hedeflenilmiştir. Bu uğurda, söz konusu ülkelerin güncel askeri kapasiteleri ve 2000 yılından 2023 yılına kadar olan askeri harcalamaları esas alınarak; insan doğasını kötü olarak kabul eden, devletleri uluslararası ilişkilerin temel aktörü ve rasyonel bir oluşum olarak gören, devletlerin niyetlerinin bilinemeyeceği varsayımında bulunan ve uluslararası ilişkileri çıkar ve güç bağlamında değerlendiren realist kuramın bir kolu olan neorealizm kapsamında değerlendirme yapılmıştır. Çalışmada genel olarak; realizm ve neorealizmin temel varsayımları, NATO’nun tarihçesi, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın tarihçesi, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımları ve ülkelerin askeri güçlerine yer verilerek bahse konu üyelikler, neorealizm üzerinden dengeleme politikası bağlamında değerlendirilmiştir.
One of the most significant areas within the discipline of international relations is “International Relations Theories,” which are frequently employed to interpret both historical and contemporary diplomatic crises. In this context, realism emerged as a reaction to idealism, which had been influential between 1919 and 1939, and has since maintained its relevance. Rooted in the works of Thucydides, Machiavelli, and Thomas Hobbes, realism has evolved through contributions from scholars such as John Mearsheimer and Kenneth Waltz, leading to the development of defensive, offensive, and neoclassical realism. This article examines how the Russia–Ukraine conflict, which began in February 2022 and has escalated toward the brink of a global war, influenced Sweden and Finland’s decisions to join NATO. Adopting a neorealist perspective—one that assumes human nature is inherently self-interested, states are the primary rational actors in an anarchic international system, and intentions of states remain uncertain—the study evaluates both countries’ military capacities and defense expenditures from 2000 to 2023. The analysis focuses on assumptions of realism and neorealism, NATO’s history, the Russia–Ukraine war, and the military profiles of Sweden and Finland, concluding that their accession to NATO can be understood as a strategic balancing within the neorealist framework.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations Theories |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | March 16, 2025 |
Acceptance Date | May 2, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |