The fact that the appraisal made by the execution office is often brought to the court through a complaint is another reason that delays the sale of the property. In order to resolve this process in a fair and expeditious manner, it would be appropriate to make amendments to the said regulation. At the same time, the moment of commencement of the two-year period in the Law is determined depending on the enforcement body by which the valuation is made, and this situation is of course important for the calculation of the two-year period.
Considering the fact that the period from the valuation to the sale of the goods is quite long, and the increase in the value of the encumbered goods due to inflation during this period, the sale of the property of the debtor of the proceedings at the value previously determined, undoubtedly means a violation of the right to property.
According to the Law, since revaluation cannot be made before the expiry of two years, the sale price of the property may become able to cover a price well below the debtor's debt of follow-up as a result of inflation. For this reason, although inflation is not explicitly listed in the Law as one of the exceptions to the re-appraisal before the expiry of two years, it would be appropriate to re-appraise the real value of the property before the expiry of the two-year period due to inflation. Ultimately, the issue should be considered within the scope of the right to property (Art. 35 of the Constitution) and the relevant provision should be interpreted in accordance with the Constitution, which is the supreme norm.
İcra dairesince yapılan veya yaptırılan kıymet takdirinin, çoğunlukla şikâyet yoluyla mahkemeye taşınması, malın satılmasını geciktiren bir diğer neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sürecin de adilane ve süratli şekilde çözümlenmesi amacıyla söz konusu düzenlemede değişiklikler yapılması yerinde olacaktır. Aynı zamanda Kanun’daki iki yıllık sürenin başlama anı da kıymet takdirinin hangi icra organı tarafından yapıldığına bağlı olarak belirlenmekte ve bu durum, elbette, iki yıllık sürenin hesaplanması noktasında önem arz etmektedir.
Kıymet takdirinin yapılmasından, malın satılmasına kadar geçen sürenin oldukça uzun olması ve mahcuz malın değerinde, bu sürede enflasyona bağlı olarak yaşanan artış dikkate alındığında, takip borçlusunun malının önceden yapılan değer üzerinden satışa çıkarılması, şüphesiz mülkiyet hakkının ihlali anlamına gelmektedir.
Kanun’a göre iki yıl dolmadan yeniden kıymet takdiri yapılamayacağından, enflasyon neticesinde malın satış bedeli, borçlunun takip borcunun oldukça altında bir bedeli karşılayabilecek hâle gelebilir. Bu nedenle her ne kadar enflasyon, iki yıl dolmadan yeniden kıymet takdiri yapılabilmesinin istisnalarından biri olarak Kanun’da açıkça sayılmamışsa da mahcuz malın gerçek değerinin, enflasyona bağlı olarak iki yıllık süre dolmadan, yeniden takdir edilmesi yerinde olacaktır. Nihayetinde konunun, mülkiyet hakkı (AY m. 35) kapsamında ele alınması ve ilgili hükmün, üst norm olan Anayasa’ya uygun olarak yorumlanması gerekir.
Kıymet Takdiri Kıymet Takdirinin Yapılması Kıymet Takdirine Şikâyet Enflasyon Mülkiyet Hakkı
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2023 |
Submission Date | April 27, 2023 |
Acceptance Date | July 16, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 9 Issue: 2 |