İkili ilişkilerin kurulduğu XVI. yüzyılın sonlarından 1876 Berlin Antlaşması’na kadar Osmanlı Devleti ile genelde ekonomik çıkarları açısından dostane ilişkiler sürdüren ve Osmanlı toprak bütünlüğünün korunmasından yana olan İngiltere, bu tarihten sonra keskin bir politika değişikliğine giderek Osmanlı topraklarının parçalanması ve paylaşılması konusunda hem fikir olan güçlerin safına katılmış, hatta bu güçlerin en önde gelenlerinden biri olmuştur. Fransa’nın Katolikliği, Rusların ise Ortodoksluğu kullanarak, Osmanlı coğrafyasında kendilerine nüfuz alanları oluşturmalarından ilham alan İngiltere, yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Osmanlı coğrafyasında siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda nüfuz edebileceği alanlar aramış, bu nedenle Nesturiler, Süryaniler, Keldaniler, Dürziler, Ermeniler ve Bulgarlar gibi çeşitli Hristiyan gruplar arasında Protestan misyonerlik faaliyetlerini başlatmıştır. Osmanlı gayrimüslimleri arasında önce Protestan bir cemaat oluşturulmuş, daha sonra bu cemaatin hamiliği üstlenerek Osmanlı yönetimine baskı unsuru olarak kullanılmıştır. Özellikle eğitim alanında okullar ile yapılan misyonerlik faaliyetlerinde ileride Osmanlı Devleti’ne karşı isyan edecek kitlelerin lider kadrosu yetiştirilirken, tıbbi alanda yapılan misyonerlik faaliyetleriyle de azınlık tebaanın sempatisi kazanılmak istenmiş, siyasal, ekonomik ve kültürel amaçlı çalışmalar, misyonerlik marifetiyle dini çalışmalar gibi gösterilerek kamufle edilmiştir. İngiltere’nin misyonerlik faaliyetlerini gerçekleştirdiği coğrafi alan ile I. Dünya Savaşı sonrasında işgal ettiği bölgelerin büyük bir benzerlik taşıması, kamuflajı düşürüp gerçek niyetleri gözler önüne sermiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 17, 2017 |
Submission Date | March 14, 2017 |
Acceptance Date | July 11, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 16 Issue: 61 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0