Suriyeli göçmenler ile yerel halk arasındaki kültürel
etkileşim Türkiye’nin gündeminde uzun süredir var olan önemli bir meseledir. Bu
aynı zamanda bilimsel anlamda araştırılması gereken önemli bir sorunsalı
oluşturmaktadır. Özellikle bu etkileşimde dinin etki boyutunu izah ederken,
spesifik olarak kadın göçmenlerin değişen dini-kültürel hayatlarında, dini
hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olan simgesel yaşam tarzının görsele
yansıması olarak değerlendirebileceğimiz giyim tarzı, temel argümanımızı temsil
etmektedir. Aynı inanca sahip fakat farklı kültürel yaşam içerisinde olan
bireylerin etkileşiminde göçmen kadınların yerel halktan etkilendiği ve hatta “dönüştürdüğü”
kendi kültürünü yansıtmada İslam dininin yaşandığı toplumlarda özel bir konuma
sahip olan “türban” ve giyim şekillerindeki değişim, kültürel uyum sürecinde
çok uzun zamana yayılmadan “benzeşme” biçiminde kendini gösteren bir sonuç
olmuştur. Giyinme tarzında oluşan kültürel etkileşim tek taraflı bir yönde
olmamakla birlikte yerel halk kadınlarının dış giysilerinde göçmen kültürünün
etkisi de kendini göstermiştir.
Türkiye’nin
modern ve seküler yaşam tarzı, siyasi ve ekonomik gelişmişliği göçmenlerin
kültürel etkileşiminde önemli etkenlerden birini oluşturmakta
göçmenlerin dini-kültürel etkileşimini bir “dönüşüm” olarak
boyutlandırmaktadır. Ayrıca bu çalışmada Kahramanmaraş şehrinde yapılan
“gözlemler” ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde okuyan göçmen kız
öğrencilerle nitel metodolojiye uygun olarak derinlemesine yapılan mülakatlar
ile göçmenlerin içinde yaşadıkları sosyo-kültürel yapıya karşı durmaktan ziyade
var olan kültüre uyum göstermeleri, genelde evli göçmen kadınların yerel kıyafetleri
olan “ferace” yerine, muhafazakâr bir şehir olan Kahramanmaraş’ın dini-sosyal
kültürünün “türbanını” simgeleyen “uzun manto” sunu giymeye başlamaları
ulaşılan sonuçlardan birini oluşturmuştur. Bu durumun göçmenler açısından bir
asimilasyon sürecini mi yoksa “uyum” sağlamayı mı ifade ediyor sorusunun
cevabını derinlemesine yaptığımız mülakatlarda göçmen öğrenci Safa’nın verdiği
“yeni bir hayat kurduk” ifadesi olumlu yönde bir etkileşimin yaşandığına işaret
etmiştir.
Civil wars and bloody conflicts that started with the Arab Spring have effected on almost the all countries in the Middle East region and forced the inhabitants to emigrate. These large waves of migration, including Syria, have brought with it the immigration problems. One of these problems related to immigrants is cultural differences, and the identity formation process affected by these differences. The cultural interaction between the Syrian immigrants in Turkish society and the local population is an important issue on Turkey's agenda. This issue is also an important problem to be investigated in social scientific perspective. This study was carried out on the changing religious-cultural life of female immigrants and the changing of the style of clothing as a reflection of the symbolic life style of religious life. Within migration process, Ferace, the traditional outer clothing of Syrian female immigrants, has been replaced by the mantle, which is the local clothes of the women of Kahramanmaras. Apperantly, Turkey’s modern and secular lifestyle, and its political and economic development level has been one of the major factors or a powerful agent in the religious-cultural interaction of Syrian immigrants. In fact, the migration, as an interaction of different cultures, is a starting point of acculturation in terms of migrants and country of destination. It is an experienced reality that migration has positive and negative aspects for both individuals and society. The process of acculturation of Syrian immigrants to Turkey is multi-dimensional. One of the dimensions is their conservative effort of their culture. The other dimension is the fact that their culture cannot be separated from the influence of different ones. This process of interaction forces the immigrants to create a new identity both physically and mentally.
In order to examine the physical dimensions of the religious-cultural interaction of immigrants and to understand the way to construct their religious cultural identity, data in this study are obtained by “observations” from female immigrants living in Kahramanmaras city, and “depth interviews” as a technique of qualitative methodology conducted with immigrant female students studying at Kahramanmaras University. The main objective in using a qualitative method is to create a macro perspective with a micro sampling. By expanding the results and the evaluations, it is aimed to explain the meanings of individual actions rather than the quantitative aspect of solutions.
As a result of these observations and deep interviews, the immigrants have experienced the adaptation process to the existing culture rather than resisting the socio-cultural structure in which they live, and data show a shift form the “ferace” which it is the local clothes of Syrian married immigrant women to the “long mantle” and “turban” symbolizing the socio-religious culture of Kahramanmaraş as a conservative city. Is this an ‘assimilation’ or ‘adaptation’ process for immigrants? The answer of this question has pointed out that there is a positive interaction towards ‘adaptation’, according to the expression of Safa, an immigrant student at Kahramanmaras University, “We have created a new life”.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 29, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |