Hatay, Şubat 2023’te gerçekleşen depremlerin ardından hasar almış, kentte çok sayıda can ve mal kaybı yaşanmıştır. Hataylıların bir kısmı kenti terk etmek zorunda kalmıştır. Bu çalışmada amacım, 6 Şubat Kahramanmaraş ve 20 Şubat Hatay depremlerinin, kenti terk etmek zorunda kalan Hataylıların en eski dönemlerden bu yana süreç içerisinde etkileşime bağlı olarak birlikte inşa ettikleri Hataylılık ve birlikte yaşama kültürüne ilişkin duygu ve düşünceleri üzerindeki etkilerini anlamaya ve anlatmaya çalışmaktır. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi, derinlemesine mülakat ve katılımcı gözlem teknikleri kullanılmıştır. 10 kadın ve 5 erkek toplam 15 kişiyle Eskişehir’de yüz yüze ve Türkiye’nin birçok iline göç edenlerle ise çevrimiçi görüşülmüştür. Alan araştırması 8-15 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Anlatılarda Hataylılığa ve birlikte yaşama kültürüne yönelik duyguları temsil eden ifadelerin yoğunluğu dikkat çekicidir. Elbette bu denli yoğun duyguların açığa çıkmasında yaşanan deprem felaketinin etkisinin olduğu düşünülebilir. Ancak bu kısmen doğrudur. Bu çalışmada, Hataylılığın deprem sonrası yaşanan romantik bir duygu yoğunluğundan çok daha fazlası olduğu öne sürülmektedir. Hatay’ın kadim tarihine bakıldığında kentin, en eski ticaret yollarının kesiştiği noktada yer alması birçok halkı kendine çekmiş, kente ticaret amacıyla gelenler bir süre sonra kente kalıcı olarak yerleşmişledir. Hatay, bir arada yaşayan halkların ortak yaşam alanlarında etkileşime bağlı olarak farklılıklara saygı duyma ve bir arada yaşama kültürü geliştirdikleri ve bugün dünyada medeniyetler şehri olarak ifade edilen örnek bir kente dönüşmüştür. Öte yandan Hatay’ın Atatürk’ün, Tayfur Sökmen’in ve Hataylıların çabalarıyla anavatana katılması, kente olan bağlılığı ve aidiyeti daha da arttırmış ve kenti bu yönüyle özel kılmıştır. Çalışmanın bulguları genel olarak değerlendirildiğinde deprem sonrasında belirgin bir şekilde ön plana çıkan kent aidiyeti ve bağlılığının tarihsel ve ilişkisel bir süreç içerisinde inşa edilmiş ve yüzyıllardır kuşaklar arasında aktarılan birlikte yaşama kültüründen doğduğu ve deprem sonrasında daha da belirgin bir hale geldiği söylenebilir. Buna ek olarak, anlatılarda mutfak kültürü, yer’e bağlılık ve birlikte yaşama kültürüne yönelik üç ana tema göze çarpmıştır.
Hatay was damaged after the earthquakes of 2023 February, and many lives and property were lost in the city. Some Hatay residents were forced to migrate from the city. In this study, my aim is to try to understand and explain the effects of the earthquakes of 6 February Kahramanmaraş and 20 February Hatay on the feelings and thoughts of Hatayans who had to leave the city on their feelings and thoughts about Hatayness and the culture of living together, which they have built together in the process of interaction since the earliest periods. In present study, qualitative research method, in-depth interview and participant observation techniques were employed. Fifteen people, comprising five men and ten women were interviewed in-person in Eskişehir, while those who migrated to other cities in Türkiye were interviewed over online. The field survey was conducted on 8-15 April 2024. It is remarkable how strongly the narratives' depictions of Hatayness and culture of living together are expressed. Of course, one could assume that the occurrence of such strong emotions was influenced by the earthquake tragedy. However, this is only partially true. It is stated in present study that Hatayness is much more than just a romantic intensity of feeling that one feels following an earthquake. Looking at the ancient history of Hatay, the city's strategic location at the intersection of the oldest trade routes attracted many people, and those who came to the city for trade purposes settled in the city eventually. Hatay has become a model city, known as the city of civilizations in the modern world, where people living together have developed a culture of coexistence and respect for diversity via interaction in shared living areas. Moreover, the fact that Hatay joined the motherland through the efforts of Atatürk, Tayfur Sökmen and the Hatayans further increased the loyalty and belonging to the city and made the city special in this regard. When the findings of the study are evaluated in general, it can be said that urban belonging and loyalty, which came to the forefront in the aftermath of the earthquake, arose from the culture of living together, which was built in a historical and relational process and passed down between generations for centuries, and became even more prominent after the earthquake. In addition, three main themes emerged in the narratives: culinary culture, attachment to place and the culture of living together.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Urban Anthropolgy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | April 30, 2024 |
Acceptance Date | June 13, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 48 |
All the published contents in Antropoloji are licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY-NC 4.0). That means the published contents can be used elsewhere by giving appropriate credits, references and a link to the license. Users should also indicate if any changes to the original work have been made. Moreover, users cannot use the original and/or derived material for any commercial purposes. Briefly, the author(s) and reader(s) can reproduce and/or spread the published and/or electronic content in Antropoloji, without any commercial purposes. Nevertheless, this does not necessarily mean that Antropoloji will endorse you or your work as the licensor.
Budapest Open Access Initiative