Purpose: We evaluated the Carroll technique as a plantar and subtalar release procedure in clubfoot surgery in terms of the degree of correction achieved, complications confronted, its effects on foot mobility and outcome.
Methods: Nineteen patients (25 feet) underwent surgical treatment for idiopathic clubfoot deformity using the Carroll technique. The average age was 11 months (range 5-32 months). All patients had grade III or IV deformities according to the Dimeglio classification. Using preoperative x-rays, we measured average anteroposterior talocalcaneal, lateral talocalcaneal, talo-1st metatarsal, and calcaneo-5th metatarsal angles as 11.5°, 13.3°, 46.5°, and 24.2°, respectively. Mean follow-up was 17 months (range 11-24 months).
Results: No surgical wound problems occurred except for in one patient in whom an incisional detachment occurred following postoperative full cast. According to Dimeglio and Bensahel criteria, excellent results were obtained with regard to foot mobility in 14 patients and 18 feet (72%). Major residual deformities included forefoot adductus (n=2), flattened medial longitudinal arcus (n=2), pes cavus (n=1), and dorsal navicular subluxation (n=1). Postoperatively, average anteroposterior talocalcaneal, lateral talocalcaneal, talo-1st metatarsal, and calcaneo-5th metatarsal angles were measured as 37.2°, 34.7°, 2.8°, and 0.5°, respectively.
Conclusion: The pathologic anatomy should be appreciated to obtain favorable outcome after surgery for clubfoot deformity. The Carroll technique offers some significant advantages and provides good surgical correction as its principles are built on the underlying pathoanatomy. It is important that complete clinical and radiographic correction be accomplished and documented during surgery.
Amaç: Pes ekinovarusta (PEV) plantar ve subtalar gevşetme yöntemi olan Carroll tekniği ile sağlanan düzelme derecesini, karşılaşılan komplikasyonları, ayak mobilitesi üzerine olan etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmek.
Çalışma planı: On dokuz çocuğun 25 ayağı idiyopatik PEV sebebiyle Carroll tekniği kullanılarak tedavi edildi. Ortalama yaşı 11 ay (5-32 ay) olan olguların tümünde Dimeglio sınıflandırmasına göre III ve IV. evre deformite vardı. Ameliyat öncesi radyografilerde ortalama ön-arka talokalkaneal açı 11.5°, lateral talokalkaneal açı 13.3°, talo 1. metatarsal açı 46.5° ve kalkaneo-5. metatarsal açı 24.2° bulundu. Olgular ortalama 17 ay (11-24 ay) süreyle izlendi.
Sonuçlar: Ameliyat sonrasında sirküler alçı yapılan bir olgudaki yara ayrışması dışında yara problemiyle karşılaşılmadı. Dimeglio ve Bensahel kriterlerine göre hareket açısından 14 olgu, 18 ayakta (%72) mükemmel sonuç alındı. Majör rezidüel deformite olarak iki ayakta ön ayak adduksiyonu, iki ayakta medial longitüdinal arkın çökmesi, bir ayakta pes kavus, bir ayakta dorsal naviküler subluksasyon gözlendi. Ameliyat sonrası radyografilerde ortalama ön-arka talokalkaneal açı 37.2°, lateral talokalkaneal açı 34.7°, talo 1. metatarsal açı 2.8° ve kalkaneo-5. metatarsal açı 0.5° bulundu.
Çıkarımlar: Pes ekinovarus cerrahisinde iyi sonuç elde edebilmek için patolojik anatomi iyi bilinmelidir. Önemli avantajları bulunan Carroll yöntemi patolojik anatomiyi dikkate alarak tasarlanan bir yöntem olduğundan çoğu olguda iyi bir düzelme sağlamaktadır. Ameliyat sırasında klinik ve radyolojik olarak tam düzelmenin sağlanması ve bunun kesinleştirilmesi son derece önemlidir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original Article |
Authors | |
Publication Date | September 11, 2006 |
Published in Issue | Year 2000 Volume: 34 Issue: 2 |