Objectives: This study was designed to evaluate long term results and to determine prognostic factors in patients who underwent surgery for acetabular fractures.
Methods: Of three hundred and thirty-two patients who underwent surgery for acetabular fractures between January 1970 and January 1998, 240 patients (186 males, 54 females; mean age 17 years; range 15-81 years) with adequate follow-up data were included. The mean period between the traumatic event and the last follow-up examination was 11.2 years (range 2-26 years). According to the classification of Letournel and Judet, 163 fractures (68%) were simple and 77 (32%) were of compound type. Central, posterior, and anterior dislocations occurred in 45.8%, 38.4%, and 15.8% of fractures, respectively.
Results: At the last follow-up examination, excellent, good, fair, and poor functional results were obtained in 96 (40%), 96 (40%), 12 (5%), and 36 (15%) patients, respectively. Radiologic results were excellent in 45%, good in 21.7%, fair in 18.3%, and poor in 15%. Statistical analyses revealed that significant prognostic factors included mean period between the trauma and operation (p=0.05), damage to the femoral head (p=0.01), and the quality of anatomic reduction (p=0.009).
Conclusion: We obtained satisfactory results in 192 of 240 hips (80%) by surgical therapy, aiming an excellent anatomic reduction in order to prevent late secondary osteoarthrosis. Similar results are reported in the literature by experienced surgical teams after long follow-up periods. Both in our series and in some other in the literature, no statistical significance between clinical and radiologic results have been found.
Amaç: Kliniğimizde cerrahi yöntemle tedavi edilen asetabulum kınklı olguların uzun dönem tedavi sonuçlarım değerlendirmek ve prognoza etkili kriterleri belirlemek.
Çalışma planı: Ocak 1970-Ocak 1998 döneminde, kliniğimizde cerrahi olarak tedavi edilen asetabulum kınklı 332 olgu içinden yeterli takipleri yapılan 240 hasta (186 erkek, 54 kadın; yaş ort. 17; yaş dağılımı 15-81) çalişmaya alındı. Kaza ile son kontrol muayenesi arasnda geçen ortalama süre 11.2 yıl (dağılım 2;26 yıl) idi. Letoumel ve Judet sınıflama sistemine göre 240 kırığın 163'ü (%68) basit kırık, 77'si (%32) bileşik kınktı. Tile sınıflama sistemine göre 110 kalçada (%45.8) travma anında santral çıkık, 92 hastada (%38.4) arkaya çıkık, 38 hastada (%15.8) öne çıkık oluşmuştu.
Sonuçlar: Son kontrol muayenesinde 96 hastada (%40) mükemmel, 96 hastada (%40) iyi, 12 hastada (%5) orta ve 36 hastada (%15) kötü sonuç elde edildi. Radyolojik sonuçlar 108 hastada (%45) mükemmel, 52 hastada (%21.7) iyi, 44 hastada (%18.3) orta ve 36 hastada (%15) kötü şeklindeydi. Kaza anı ve cerrahi girişim arasinda geçen sürenin (p=0.05), femur başnda hasar varlığınn (p=0.01)
ve redüksiyon kalitesinin (p=0.009) klinik sonuca etkili, prognostik değer taşıyan kriterler oldukları saptandı.
Çıkarımlar: Geç osteoartrozu önleme prensibinden yola çıkarak ve tam anatomik redüksiyonu amaçlayarak yapılan cerrahi tedaviyle 240 olgunun 192'sinde (%80) tatminkar (mükemmel ve iyi) klinik sonuç elde ettik. Literatürde tecrübeli ekiplerin büyük serilerinde uzun dönem takipler sonucunda benzer değerler bildirilmiştr. Hasta grubumuzda ve literatürdeki bazı serilerde radyolojik ve klinik sonuçlar arasinda anlamlı fark bulunamamıştır.
Anahtar sözcükler: Asetabulum/cerrahi/yaralanma/radyografiq kınk/cerrahi/komplikasyonq kırık fıksasyonu, intemal/yöntem.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original Article |
Authors | |
Publication Date | September 11, 2006 |
Published in Issue | Year 2000 Volume: 34 Issue: 3 |