Objectives: We evaluated the mid-term results in patients who underwent complete subtalar release with the use of the Cincinnati incision for congenital clubfoot.
Methods: Complete subtalar release was performed in 30 feet of 23 patients (16 boys, 7 girls; 7 bilateral cases). The mean age at surgery was 17.5 months (range 2 to 84 months). Clinically, cosmetic appearance, adduction of the forefoot, the range of motion of the ankle joint, and muscle strength were evaluated. Radiologic evaluations included talocalcaneal angles on antero-posterior and lateral views, talocalcaneal index, talar-first metatarsal angles, calcaneal-fifth metatarsal angles, and Bohler angles. Talar and navicular bone lengths were compared with the other side in unilateral patients. The results were evaluated according to the Simons’ criteria. The mean follow-up was 9 years 8 months (range 7 years to 14 years).
Results: The mean range of motion of the ankle joint was measured as 47° (range 10° to 60°). The parents of three patients were not satisfied with the clinical results. Clinically, six patients had metatarsus adductus. Radiologically, flattening of the talar head (7 patients) and the talar dome (2 patients) were detected in unilateral patients. Navicular dorsal subluxation was found in seven feet. Compared to the normal side, the mean navicular shortening was 2.6 mm (range 0 to 4 mm), the mean talar shortening was 4.8 mm (range 2 to 11 mm). According to the Simons’ criteria, the results were satisfactory in 27 feet (90%) and unsatisfactory in three feet (10%).
Conclusion: Our results suggest that complete subtalar release for the treatment of clubfoot enables correction of all components of the deformity at a single session, and that its clinical results are more favorable than radiologic results, without requiring a close cooperation of the parents.
Amaç: Cincinnati kesisi ile ‘tam subtalar gevşetme ameliyatı uygulanan doğuştan çarpık ayaklı olgularda orta dönem izlem sonuçları değerlendirildi.
Çalışma planı: Yirmi üç olgunun 30 ayağı (16 erkek, 7 kız; 7 olguda iki taraf) çalışmaya alındı. Tüm olgulara tam subtalar gevşetme ameliyatı uygulandı. Ortalama ameliyat yaşı 17.5 aydı (dağılım 2-84 ay). Son kontrollerde, klinik olarak ayağın genel görünümüne, ayak bileği hareketlerine, ayak önü adduksiyonuna, kas gücüne bakıldı. Radyolojik olarak, talokalkaneal ön-arka ve yan açılar ile, talokalkaneal indeks, talus-birinci metatars, kalkaneus-beşinci metatars ve Böhler açıları ölçüldü. Tek taraflı olgularda talus ve navikülerin uzunluğu sağlam taraf ile karşılaştırıldı. Sonuçlar Simons kriterlerine göre değerlendirildi. Ortalama izlem süresi 9 yıl 8 ay (dağılım 7 yıl-14 yıl) idi.
Sonuçlar: Ayak bileği plantar fleksiyon dorsifleksiyon hareket açıklığı 47° (dağılım 10°-60°) bulundu. Üç olgunun ailesi çocuklarının ayak fonksiyonlarından memnun değildi. Klinik olarak altı olguda metatarsus adduktus deformitesi görüldü. Radyolojik olarak, tek taraflı olgularda yedi ayakta talus başında, iki ayakta talus çatısında düzleşme; tüm olgular içinde yedi ayakta navikülerin dorsale yer değiştirmesi görüldü. Tek taraflı olgularda sağlam taraf ile karşılaştırıldığında, navikülerde ortalama 2.6 mm (dağılım 0-4 mm), talusta ortalama 4.8 mm (dağılım 2-11 mm) kısalık belirlendi. Simons kriterlerine göre 27 ayakta (%90) yeterli, üç ayakta (%10) yetersiz sonuç elde edildi.
Çıkarımlar: Doğuştan çarpık ayak cerrahi tedavisinde tam subtalar gevşetme ameliyatı, fazla ebeveyn uyumu gerektirmeyen, deformitenin tüm komponentlerini tek seansta düzeltme imkanı veren ve klinik sonuçları radyolojik sonuçlarına göre daha iyi olan bir tedavi seçeneğidir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original Article |
Authors | |
Publication Date | September 11, 2006 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: 37 Issue: 5 |