Objectives: We compared the electrophysiologic and histopathologic results of grafting and distraction methods in the treatment of defective peripheral neural injuries.
Methods: Thirty male white rabbits (age 6 months) were divided into three groups and a circular external fixator (CEF) was applied to the right tibias. In group I (primary repair), the right deep peroneal nerve was cut without inducing any defect and a tibial osteotomy was performed. The remaining groups underwent bone and nerve excision of about 1 cm in the middle third of the tibia. In group II, the defect area was closed acutely with the CEF and the continuity of the nerve was restored. In group III, a nerve graft obtained from the left side was placed in the defect area and an epiperineural repair was made. Group II underwent distraction 21 days after surgery for 10 days with a rate of 0.25 mm four times a day. Electrophysiological studies were performed in the 12th and 24th weeks and nerve biopsies were obtained in the 32nd week for histopathologic examination.
Results: Electrophysiological studies in the 12th week did not show any significant differences in nerve conduction between the three groups; however, in the 24th week, amplitude and latency values of the graft group were 50% lower than those of the primary repair and distraction groups (p<0.05). On histological examination, the results were good in group I and II, but poor in group III with respect to nerve fiber density, thickness of the myelin sheath, degenerative changes in the myelin sheath, and average axon number.
Conclusion: Our data demonstrate that treatment of neural defects by the distraction method results in much better results than the grafting method.
Amaç: Defektli periferik sinir yaralanmalarının tedavisinde uygulanan greftleme ve distraksiyon yöntemlerinin elektrofizyolojik ve histopatolojik sonuçları karşılaştırıldı.
Çalışma planı: Altı aylık, 30 erkek beyaz tavşan onarlı üç gruba ayrılarak, sağ tibialara önceden hazırlanan sirküler eksternal fiksatör (SEF) cihazı uygulandı. Grup I’de (primer tamir), sağ derin peroneal sinir, defekt oluşturmadan kesildi, tibia osteotomisi uygulandı. Diğer iki grupta tibia 1/3 orta bölgesinden yaklaşık 1 cm kemik ve sinir eksizyonu yapıldı. Grup II’de SEF cihazıyla distal ve proksimal kemik-sinir segmentlerinin teması sağlandı. Grup III’te, sol peroneal sinirden 1 cm’lik greft alınarak sağ peroneal sinirin defektif bölgesine yerleştirildi. Sinirler epiperinöral olarak tamir edildi. Grup II’de 21 gün sonra, 4 x 0.25 mm/gün şeklinde distraksiyona başlandı ve 10 gün uygulandı. Elektrofizyolojik incelemeler 12. ve 24. haftalarda yapıldı; 32. haftada ise alınan sinir biyopsileri histopatolojik olarak incelendi.
Sonuçlar: Elektrofizyolojik incelemelerde, 12. haftadaki sinir ileti hızları gruplar arasında anlamlı farklılık göstermedi; 24. haftada ise, greft grubunda amplitüd ve latans değerleri primer tamir ve distraksiyon gruplarından yaklaşık %50 daha düşük bulundu (p<0.05). Histolojik incelemede, sinir lif yoğunluğu, miyelin kılıf kalınlığı, miyelin kılıfta dejeneratif değişiklik ve ortalama akson sayısı açısından primer tamir ve distraksiyon grupları iyi bulunurken, greft grubu kötü olarak değerlendirildi.
Çıkarımlar: Sinir defektlerinin distraksiyon yöntemiyle tedavisinin, greftleme yönteminden daha başarılı olduğu sonucuna varıldı.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Experimental Study |
Authors | |
Publication Date | September 11, 2006 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 39 Issue: 2 |