II. Dünya Savaşı sonrası süreçte geleneksel basılı medyanın yerini görsel, renkli, hareketli ve daha ulaşılabilir bir medya almıştır. Bu medya popüler kültürün ön plana çıktığı, yaşamın tüketim, gösteriş, eğlence ve sansasyon gibi yüzeysel düzeyde ele alındığı bir dönemi başlatmıştır. Türkiye’de 1950’lerde laik kesimi 1980’lerde de muhafazakâr kesimi kendisine çeken popüler kültür, 2000’li yıllara varıldığında yaşam dünyasını ve kamusal alanı etkisi altına almayı başarmıştır. Muhafazakâr toplumun popüler kültürle imtihanının en net gözlemlenebildiği alan tesettür olgusudur. Tesettür 1990’lara doğru adım adım gösteri ve tüketim unsurlarını içerecek şekilde yeniden üretilmiş ve postmodern bir zeminde moda olgusu tarafından massedilmiştir. Tesettür moda ile buluşurken, samimiyet veya geleneksel takva anlayışı bilinçli veya bilinç-dışı bir şekilde yerini kamusal imaja ve imgeleme bırakmıştır. Gelenek ile modernite arasındaki çatışmanın yorumlayıcı (hermenötik) bir çeviri yoluyla bugüne aktarılamaması ve modern çağa uygun bir inanç-yaşam dünyasının kurulamaması yeni nesilleri mücadele halinde oldukları şeyi taklitle bu çıkmazdan kurtulmaya yöneltmiştir. Çalışma betimsel bir araştırma olup; tesettür modasına uzanan yolu makro bir çerçedeveden ele alıp mikro bağlamda destekleyerek bir açıklama getirmeyi amaçlamaktadır.
With the World War II, traditional printed media was replaced by visual, colorful, animated and more accessible media.This media has ushered in a period in which popular culture comes to the fore and life is handled at a superficial level such as consumption, ostentation, entertainment and sensation. Popular culture attracted the secular society in the 1950s and the conservative society in the 1980s in Turkey. In the 2000s, it succeeded to influence private life and public space.The area where the struggle of the conservative society with popular culture can be most clearly observed is the phenomenon of hijab. The hijab was reproduced step by step towards the 1990s, incorporating the elements of spectacle and consumption and it was absorbed by the fashion phenomenon on a postmodern ground. While hijab meets fashion, sincerity or the traditional understanding of piety has been consciously or unconsciously replaced by public image. The conflict between tradition and modernity cannot be transferred to the present through an interpretive (hermeneutic) translation and failure to establish a belief-life world suitable for the modern age, It has directed new generations to escape this impasse by imitating what they are struggling with.The study is a descriptive research; It aims to bring an explanation by considering the path leading to the hijab fashion from a macro perspective and supporting it in a micro context.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 7 Issue: 3 |
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.