Osmanlı İmparatorluğu için XVII. Yüzyıl, karakteristik bir kargaşa
yüzyılıdır. Döneme karakteristik rengini veren olay,gelecek yüzyıllarda ortaya
çıkacak siyasi ve dini hareketlerin şekillenmesinin önünü açan, dinî, sosyal ve
siyasi sonuçları olan selefi özellik taşıyan vaaz hareketidir. Hareket, tarikat
ehline karşı gerçekleşen katı muhalif iddialardan meydana gelmektedir. Osmanlı
ilim ve fikir zihniyetinin dayandığı iki kurumu, tekke ve medreseyi karşı karşıya getiren bu kavga, elbette
insanların zihinlerinde de bir tercih meselesine dönüşmüştür. Bu çalışmada
hedeflenen, ilgili tartışmayı incelemek, toplumda ve sarayda yarattığı
bölünmeyi tanıtmak ve bir Osmanlı örneği
olarak Evliya Çelebi’nin bölünmenin neresinde olduğunu yorumlamaktır.
Literatüre dair araştırmalar Evliya Çelebi’nin taraf olmamaya çalıştığını gösterse
de, 1655-1656 yılları arasında üç defa Bitlis’te bulunan seyyahın orada Kadızadeliler
fırkasından geçinen birine yönelik tenkidini anlattığı bir anekdot seyyahın
görüşlerini yansıtmaktadır. Ayrıca araştırmalarımız bize Evliya Çelebi’nin
sahip olduğu Osmanlı aydın kimliğini değerlendirme ve bu mücadeledeki tarafını
onun zihniyetinin tahlilini yaparak yorumlama fırsatını sunmuştur
XVII century for the Ottoman Empire
is a characteristic crisis period. One of the characteristic features of the
period is the movement of preachers who have religious, social and political
implications, which paves the way for shaping the movements of ideas that
willemerge in the following centuries. The movement is made up of opposition
claims to the Sects. This dispute, which confronts the two institutions, the
dervish lodge and the madrasa, which are based on the Ottoman intelllectual
mentality, has, of course, become a matter of choice in people's minds. The aim
of this study is to examine there levant discussion, to introduce the division
that it has created in the society and in the palace and to interpret Evliya
Çelebi as an example of Ottoman in this division. Although researches about the
literature. Show that Evliya Çelebi is trying not to be a party, an anecdote
that about the criticism of someone who claim membering to Kadızade by Evliya
Çelebi when he living Bitlis between 1655-1656, reflects his views. In
addition, our researches gave us the opportunity to evaluate the identity of
the Ottoman intellectuals of Evliya Çelebi and to interpret the side of this
struggle by analyzing his mentality.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 16, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 2 |