The Notion of ‘Exile’ is of vital importance the period from the Ottoman Empire onwards. Sending into exiles is carried out mostly for residential purposes in the beginning, however in the following years, punishment has a critical point in the exile implementations. The Ottoman Empire aims to ensure public safety and to make economic and social life more efficient with this punishment method. The method of exile stands out as a type of punishment that has been used very frequently, especially since the 18th century. The state enforces exiles to various islands. Arwad Island, Lesbos, Limnos and Bozcaada are some of these exile regions. Among the reasons why the criminals are exiled to the islands is the fact that the islands are surrounded by seas on all four sides and there is slight possibility of an escape from these places. The person who is exiled to the Arwad Island, the only island of Syria used as a settlement due to of many kinds of crimes, is sentenced to life imprisonment such as kalebend or cezirebend. The Ottoman Empire takes the demands and complaints of the exiled into account from the moment they are sentenced, and allowed them to be released with amnesty, sometimes with general amnesties, and sometimes on excuses.
Sürgün olgusu Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarından itibaren önemli bir yer tutmaktadır. Başlangıçta daha çok iskân amaçlı sürgünler gerçekleştirilirken daha sonraki yıllarda sürgün uygulamalarında cezalandırma amacı ön plana çıkmıştır. Osmanlı Devleti bu cezalandırma yöntemiyle kamu güvenliğini sağlamayı, iktisadi ve sosyal hayatı daha verimli bir hale getirmeyi amaçlamıştır. Sürgün yöntemi özellikle 18. yüzyıldan itibaren çok sık kullanılan bir ceza türü olarak göze çarpmaktadır. Devlet sürgünleri çeşitli adalara yapmaktaydı. Arvad Adası, Midilli, Limni ve Bozcaada bu sürgün bölgelerinden bazılarını oluşturmaktadır. Suçluların adalara sürgün edilmelerinin sebepleri arasında adaların etrafının dört tarafının denizlerle çevrili olması kaçış ihtimalini biraz daha azaltmaktadır. Çeşitli suçlardan dolayı Suriye’nin yerleşim yeri olarak kullanılan tek adası Arvad Adası’na sürgün edilen kişi veya kişiler kalebend ya da cezirebend gibi cezalara çarptırılıyordu. Osmanlı Devleti sürgün edilenlerin talep ve şikâyetlerini cezaya çarptırıldıkları andan itibaren dikkate almış bazen genel aflarla bazen de mazeretler üzerine çeşitli aflarla salıverilmelerine imkân tanımıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | History |
Authors | |
Publication Date | July 6, 2022 |
Submission Date | May 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 10 Issue: 2 |