Eğitim hayatının başlıca unsuru olan öğrenciler geleceğin teminatı olarak görülmektedir. Öğrenci olayları 1968 itibariyle dünyada ve Türkiye’de yüzyıla damgasını vuran olaylar zincirine sebep oldu. Daha konforlu bir eğitim hayatı talep eden öğrencilerin Fransa’da başlattığı eylemler işçilerin ve halkın da desteğini alarak adeta bir “ayaklanma” haline geldi. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki pek çok ülke gibi Türkiye’de de benzer gerekçelerle başlatılan protesto eylemleri üniversitelerde boykot ve işgal hareketlerini beraberinde getirdi. İdeolojik görüş ayrılıklarının siyasi görüşlerin hâkimiyet mücadelesine dönüştürdüğü olaylar, süreç içerisinde sağ-sol çatışmasına dönüşecekti. Türkiye’de özellikle 1960 Askeri Darbesi sonrası demokratik yönetimi yerleştirme çabası bu olayların etkisiyle sekteye uğradı. Siyasetin anarşi hareketlerine dönüşen eylemleri engelleyememesi neticesinde ülkede kaosun hüküm sürdüğü bir süreç yaşandı. Çeşitli girişimlerle önlenmeye çalışılan eylemler siyasetin çözümsüz kalması üzerine 12 Mart 1971’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “uyarısı” ile normalleştirilmeye çalışılsa da olaylar devam edecekti. Siyasi istikrarsızlık hükümetlerin ömürlerinin kısa sürmesine, bu durum ise olayların artarak devam etmesine neden oldu. Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu’nda uzun süren tartışmalar ve denetleme mekanizmalarının devreye sokulması şiddet eylemlerini önlemekte yetersiz kalacaktı. 1980’e yaklaşılan dönemde ise siyasi suikastlar, kitlesel kışkırtmalarla durum giderek ağırlaşacaktı. Olaylar 12 Eylül 1980’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üçüncü kez siyasete müdahale etmesiyle kısa süre içerisinde sona erdi. Ancak demokrasi bir kez daha sekteye uğradı ve çok sayıda genç öğrenim hayatından mahrum kaldı.
Being the essential elements of the education system, students are considered to be a security of a society’s future. The student upheavals, as known to be experienced in every period of history, led to a chain of events leaving a mark in history both in the world and in Turkey. The protests started by the students in France demanding a more comfortable life turned into a “rebellion” with the support of the working class and the people. The protests started also in Turkey, like many other countries in different parts of the world, with similar demands and caused boycotts and campus occupations in the universities. The events sparked by the conflicting ideologies led to a power struggle for dominance between different political opinions and were transformed into a fight between the rightist and leftists. Attempts to introduce a democratic management after the 1960 military coup in Turkey, were interrupted by these events. With the political system failing to prevent the anarchic movements, a period of chaos overruled in the country. As a result of the failure on the part of the political system to prevent these events through various methods, the Turkish Armed Forces issued a “warning” on March 12, 1971 to normalize the situation, however, the events continued. The political instability led to shorter lifespan for the governments, which in turn led to an ongoing increase in the tension. Long-winded discussions in the National Assembly and the Republican Senate and the introduction of control mechanisms failed to prevent the acts of violence. In the period before 1980, the political assassinations and mass provocations increasingly escalated the situation. The events came to an end within a short time after the intervention of the Turkish Armed Forces for the third time in politics on September 12, 1980. However, democracy has once again been hampered and many young people have been deprived of their chance to receive education.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 8 Issue: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License