Mütâreke Dönemi 1918-1922 yıllarını kapsayan önemli bir süreçtir. Mütârekenin uygulandığı dönemde, İstanbul Hükümetlerinin düşünceleri ile Müdafaa-i Hukukçuların karşı söylemleri çatışmakta ve yeni sorunlar meydana gelmekteydi. Makalede söz konusu bu süreçte İsmet Bey (İnönü)’in düşünce ve söylemleri ele alındı. Özellikle 30 Ekim 1918 – 16 Mart 1920 yıllarını kapsayan yani Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından İstanbul’un işgaline kadar olan süreçte İsmet Bey’in İstanbul’daki faaliyetleri incelendi. Bu süreç, günlerini tamamen İstanbul’da geçiren ve Müttefik baskısına maruz kalan İsmet Bey için oldukça karanlık geçen bir süreçti. Öyle ki kurtuluş umudunun olmaması, bir köşeye çekilmeyi düşünmesi İsmet Bey’in durumunun ciddiyetini göstermekteydi. Zamanla Anadolu’da Mustafa Kemal Paşa liderliğinde sürdürülen mücadele kendisine ilham verecek ve bu ruh halinden çabucak sıyrılmayı başaracaktı.
İsmet Bey ilkin 1920 yılının başında Anadolu’ya geçti ve Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Milli Mücadele tarihi için çok önemli kararlar aldılar. Her ne kadar Anadolu’daki gelişmelerden uzak kalmış ya da öyle görünmüşse de Ankara’ya gelir gelmez bütün olaylara kısa zamanda vakıf olmuştu. Geldiğinin ertesi günü Mustafa Kemal Paşa’nın karargâhında çalışmalara başladı. Fevzi Paşa’nın İstanbul Hükümeti’nde Harbiye Nazırı olması üzerine İsmet Bey, mevcut çalışmalarını İstanbul’da sürdürmesi için Mustafa Kemal Paşa tarafından İstanbul’a gönderildi. İstanbul’un işgal edilmesinden sonra kesin olarak Ankara’ya geçti ve Mustafa Kemal Paşa tarafından Genelkurmay Başkanlığı gibi çok önemli bir mevkiye getirildi.
The armistice period is an important period covering the years 1918-1922. At the time of the armistice, the thoughts of the Istanbul governments and the counter-rhetoric of the defense lawyers clashed and new problems occurred. In this process, Ismet Bey (Inönü)’ s thoughts and discourses were discussed in the article. Especially October March 30, 1918 – March 16, 1920, covering the years from the signing of the Armistice of Mondros to the occupation of Istanbul, Ismet Bey's activities in Istanbul were examined. This was a very dark process for Ismet Bey, who spent his days in Istanbul and was subjected to Allied pressure. So much so that the lack of hope for salvation, the fact that he was thinking of retreating into a corner, showed the seriousness of Ismet Bey's situation. In time, the struggle under the leadership of Mustafa Kemal Pasha in Anatolia would inspire him and he would quickly get out of this mood.
Ismet Bey first moved to Anatolia in early 1920, and together with Mustafa Kemal Pasha, they made very important decisions for the history of the national struggle. Although he stayed away from the developments in Anatolia or seemed to be so, as soon as he arrived in Ankara, he soon became the foundation for all the events. The day after he arrived, he started working at Mustafa Kemal Pasha's headquarters. After Fevzi Pasha became Minister of war in the Istanbul government, Ismet Bey was sent to Istanbul by Mustafa Kemal Pasha to continue his current work in Istanbul. After the occupation of Istanbul, he moved to Ankara and was appointed by Mustafa Kemal Pasha to a very important position, such as the Chief of the General Staff.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 11, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 9 Issue: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License