Turkish nationalism is the main ideology in the transition process from the multinational Ottoman Empire to the nation-state Republic of Turkey. Turkish Hearths, founded in 1912 and closed in 1931, is an organization that shaped the idea of Turkish nationalism. Turkish Hearths operated in harmony with the CHP government until the 1930s but were closed in 1931 due to the political developments experienced in the attempt to transition to multi-party life in 1930. The gap created after the closure of the Turkish Hearths tried to be filled with People’s Houses directly affiliated with the CHP and established to impose the ideology of the new era on the society. The establishment of People’s Houses after the Turkish Hearths caused the two organizations to be seen as the continuation of each other. After the transition to multi-party political life in Turkey in 1945, the structure and thoughts of the People’s Houses began to be questioned. Thus, in 1949, Turkish Hearths reactivated with the claim of a different understanding of nationalism than the understanding of Turkish nationalism of the People’s Houses. In the bipolar world of the Cold War period, religion, spirituality, and sacredness were integrated into the nationalism adopted by the Turkish Hearths to prevent harmful ideas and ensure national unity. This study aims to understand two different forms of Turkish nationalism in the transition to multi-party political life by focusing on People’s Houses and Turkish Hearths
Çok uluslu Osmanlı İmparatorluğu’ndan ulus devlet şeklindeki Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişte Türkiye’deki temel ideoloji Türk milliyetçiliği olmuştur. Türk milliyetçiliği fikrini teşkilatlı bir yapıda temsil eden 1912’de kurulup 1931 yılına kadar faaliyetlerini sürdüren Türk Ocaklarıdır. Ocaklar 1930’lara kadar CHP iktidarıyla uyumlu bir şekilde çalışsa da 1930 yılında çok partili hayata geçiş denemesinde yaşanan siyasi gelişmelerin de etkisiyle kapatılmıştır. Türk Ocağı’nın bıraktığı boşluk CHP’ye doğrudan bağlı ve yeni dönemin ideolojisini topluma benimsetmek amacıyla kurulan Halkevleriyle doldurulmaya çalışılmıştır. Türk Ocağı’nın yerine Halkevlerinin kurulması her iki kuruluşun birbirinin devamı şeklinde görülmesine neden olmuştur. 1945 sonrasında Türkiye’de çok partili siyasi hayat başlayınca Halkevlerinin yapısal konumunun yanı sıra fikri yönü de tartışılmaya başlanmıştır. Böylece Türk Ocakları Halkevlerinin milliyetçilik anlayışından farklı bir milliyetçilik anlayışı iddiasıyla yeniden faaliyete geçirilmiştir. Soğuk Savaş döneminin iki kutuplu dünyasında din, maneviyat ve mukaddesat hem zararlı fikirleri önlemek hem de milli bütünlüğü sağlamak için Türk Ocağı’nın benimsediği milliyetçiliğe eklemlenmiştir. Bu çalışma çok partili siyasi yaşama geçiş sürecinde Türk milliyetçiliğinin iki farklı formunu Halkevleri ve Türk Ocakları üzerine odaklanarak anlamayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of The Republic of Turkiye |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2024 |
Submission Date | May 15, 2024 |
Acceptance Date | June 5, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 13 Issue: 1 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License