The phenomenon of hell has been involved in the history of humanity since Adam and Eve were banished from the Garden of Eden. These two concepts create not only the themes of religious texts, but also literary texts. This study analyzes the phenomenon of hell discussed in three different works, and related to two different beliefs. Ardâvirâfnâme, which was written to cover up a significant fraud of the lost book Avesta in the 3rd century A.D. and Divina Commedia, written by Dante in the 14th century A.D. and is still a masterpiece today. These two masterpieces are assessed in this study in a comparative way; in terms of their structures, paths, patterns and themes. öğretisine destek veren metafizik tecrübeleri etrafında oluşmuştur. Kitaba konu olan Ardâvîrâf’ın öğretisine destek veren metafizik tecrübeleri etrafında oluşmuştur. Kitaba konu olan Ardâvîrâf’ın kimliği ve yaşadığı çağ hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, elde edilen bilgiler kimliği ve yaşadığı çağ hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, elde edilen bilgiler doğrultusunda, MS. 3. Yüzyıl ile MS. 7. Yüzyıl arasında yaşamış olmasına kesin gözüyle öğretisine destek veren metafizik tecrübeleri etrafında oluşmuştur. Kitaba konu olan Ardâvîrâf’ın kimliği ve yaşadığı çağ hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, elde edilen bilgiler doğrultusunda, MS. 3. Yüzyıl ile MS. 7. Yüzyıl arasında yaşamış olmasına kesin gözüyle bakılmaktadır ve yine bu konuda araştırma yapmış olan M.A. Barthélemy, E.W. West ve A. doğrultusunda, MS. 3. Yüzyıl ile MS. 7. Yüzyıl arasında yaşamış olmasına kesin gözüyle bakılmaktadır ve yine bu konuda araştırma yapmış olan M.A. Barthélemy, E.W. West ve A. Christensen gibi İranologların bilgileri değerlendirildiğinde adının Nişâbûr, lakabının ise aziz bakılmaktadır ve yine bu konuda araştırma yapmış olan M.A. Barthélemy, E.W. West ve A. Christensen gibi İranologların bilgileri değerlendirildiğinde adının Nişâbûr, lakabının ise aziz Christensen gibi İranologların bilgileri değerlendirildiğinde adının Nişâbûr, lakabının ise aziz manasına gelen Ardâvîrâf olduğu kuvvetle muhtemeldir (Yıldırım, 2011: 23). manasına gelen Ardâvîrâf olduğu kuvvetle muhtemeldir (Yıldırım, 2011: 23). manasına gelen Ardâvîrâf olduğu kuvvetle muhtemeldir (Yıldırım, 2011: 23). yolculuk için seçilmesi ve yine bu metafizik yolculuğun hazırlıkları anlatılır. İkinci ve üçüncü yolculuk için seçilmesi ve yine bu metafizik yolculuğun hazırlıkları anlatılır. İkinci ve üçüncü bölümleri içeren Cennet ve Araf, dördüncü bölümden başlayarak on beşinci bölümde sona erer. Ardâvîrâfnâme 8800 kelime ve 101 bölümden oluşmaktadır. İlk üç bölümde kahramanın yolculuk için seçilmesi ve yine bu metafizik yolculuğun hazırlıkları anlatılır. İkinci ve üçüncü bölümleri içeren Cennet ve Araf, dördüncü bölümden başlayarak on beşinci bölümde sona erer. Eserin en uzun ve kapsamlı kısmı on altıncı bölümden başlayıp son bölüme kadar devam eden bölümleri içeren Cennet ve Araf, dördüncü bölümden başlayarak on beşinci bölümde sona erer. Eserin en uzun ve kapsamlı kısmı on altıncı bölümden başlayıp son bölüme kadar devam eden Eserin en uzun ve kapsamlı kısmı on altıncı bölümden başlayıp son bölüme kadar devam eden
Ardâvirâfnâme Dante Divina Commedia Hell Sin Torture After-life
Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasından sonra cehennem olgusu da insanlık
tarihindeki yerini almıştır. Bu iki kavram sadece dinî metinlerin değil, edebî metinlerin de önemli
temalarından biri olmuştur.
Bu çalışmada iki farklı inanışa göre yazılmış iki farklı eserde anlatılan cehennem olgusu
incelenmiştir. MS. 3. Yüzyılda, kayıp kitap Avesta’nın önemli bir açığını kapatmak üzere yazılmış
olan Ardâvirâfnâme ve M.S. 14. yüzyılda Dante tarafından kaleme alınan ve bir başyapıt olma
özelliğini günümüzde de koruyan, İlahi Komedya, bu çalışmada yapı, izlek, motif ve temaları
açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir.
Farklı tarihsel dönemlerde, farklı coğrafyalarda, farklı kültür dünyalarında ortaya çıkan bu
iki eserin ortak yönleri evrensel kültürün bütünselliğini gösteren yakınlıklarla doludur. Her ikisi de
insanın varoluşsal macerasını konu etmektedir. Ahiret inancı, dinlerin temel esasını teşkil ettiği
gibi, varoluşsal düşünceye yön veren önemli bir tasavvurdur.
Bu iki kitap, evrensel kültürün en başat temalarından biri olan din kaynaklı öteki dünya
tasavvurunu konu etmektedir.
Bu iki eserden en eski olan Ardâvirâfnâme’de cehennem azapları eylemler üzerinden yola
çıkılarak anlatılmıştır. Mecusi dinine mensup olan fakat inandığı ile amel etmeyen, hatta açıkça
yasaklanan fiilleri gerçekleştiren günahkâr ruhlar suçlarının derecesine göre çeşitli işkencelere
maruz kalmaktadırlar. Bu eserin aksine Dante, eylemleri gerçek kişiler üzerinden ele almıştır.
Hayattayken işledikleri günahları bilinen veya bir şekilde haklarında şaibe oluşmuş ünlü kişiler,
fiillerine göre cehennemin çeşitli katmanlarında işkence görmektedirler.
Bu inceleme sonucunda edebî metinler arasındaki ilişkiler irdelenirken aynı zamanda
kültürler arası geçişlerde görünür olmaktadır.
Primary Language | tr;en |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 13, 2015 |
Submission Date | January 13, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 32 |
Etik kurallarla ilgili maddelerin uygulanması konusunda etik kurul izni gerektiren çalışmalar için izinlerin alınıp, izinle ilgili bilgilere makalede yer verilmesi hususu kriterlere eklenmiştir. Bu doğrultuda dergimize gönderilen ve aşağıda belirtilen koşullara uyan makaleler için Etik Kurul İzni alınması gerekmektedir.
• Anket, mülakat, odak grup çalışması, gözlem, deney, görüşme teknikleri kullanılarak katılımcılardan veri toplanmasını gerektiren nitel ya da nicel yaklaşımlarla yürütülen her türlü araştırmalar.
Ayrıca;
• Başkalarına ait ölçek, anket, fotoğrafların kullanımı için sahiplerinden izin alınması ve belirtilmesi,
• Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine uyulduğunun belirtilmesi gerekmektedir.