Incommensurability, which is one of the most controversial concepts in the field of science philosophy, holds the first place since the second half of the 20th century when especially the post-empiricist views of information were much dominant. Contrary to the continuous progress idea of the traditional understanding of science, incommensurability understandings based on the idea adducing that there must be different scientific periods completely independent from each other obliges the rejection of the existence of objective criteria which may always be applicable as scientific. There is no doubt that T.S. Kuhn comes first among the thinkers who are identified with the incommensurability concept. Kuhn sees the paradigms as the fundamental dynamic of usual science and incommensurable, thus, he not only explains how a scientific progress can be revolutionary, also he argues that the basic assumptions of science must be re-questioned. In this context, the critics against the new understanding that Kuhn brought into the science and how those critics are responded by Kuhn are tried to be explained at this study at the axis of incommensurability.
Mukayese edilemezlik özellikle post-empirist bilgi görüşlerinin ağırlığını fazlaca hissettirdiği 20. Yüzyılın ikinci yarısından bu yana bilim felsefesi alanında en çok tartışılan kavramların başında gelmektedir. Geleneksel bilim anlayışının sürekli ilerleme fikrinin aksine tamamen birbirinden bağımsız farklı bilimsel dönemlerin bulunması gerektiği fikrine dayanan mukayese edilemezlik eksenli anlayışlar aynı zamanda bilimsel olan için her dönem geçerli olabilecek nesnel kriterlerin varlığının da reddedilmesini zorunlu kılmaktadır. Hiç şüphesiz mukayese edilemezlik kavramı söz konusu olduğunda bu kavramla özdeşleşmiş düşünürlerin başında T. S. Kuhn gelmektedir. Kuhn olağan bilimin temel dinamiği olarak gördüğü paradigmaların mukayese edilemez olmalarından hareketle bilimsel bir ilerlemenin nasıl devrimsel olabileceğini açıklamakla kalmamış, bilimin işleyişindeki temel kabullerin de yeniden sorgulanması gerektiğini savunmuştur. Bu bağlamda çalışmamızda mukayese edilemezlik ekseninde, Kuhn’un bilime getirdiği yeni anlayışın yanı sıra bu anlayışa karşı ortaya konulan eleştirilere ve bu eleştirilerin Kuhn’da nasıl karşılık bulduğuna yer verilmeye çalışılmıştır
Primary Language | tr; en |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 22, 2014 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 50 |