Bu çalışmada; kollajenize at kemik greftinin PRP ile birlikte, kaviter kemik defektlerinin onarımında etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Kaviter kemik defektleri tavşan femur kondillerinde oluşturuldu. Femur kondillerinden birine, birinci grup (n=16), yanlızca kollajenize at kemik grefti, diğer ikinci gruba (n=16) kollajenize at kemik grefti ve bir hafta sonra kavite bölgesine 0.5 cc PRP uygulandı. Üçüncü ve altıncı hafta sonunda defekt bölgesinin tomografik ve histopatolojik incelenmesi yapılarak analiz edildi. Radyolojik incelemede defektin kaviter defekt olması nedeniyle belirgin bir radyolojik fark saptanmadı. Histopatolojik incelemelerde yeni kemik oluşumu açısından kollajenize at kemik grefti ve PRP uygulanan grupta yanlızca kollajenize at kemik grefti uygulanan gruptan daha yüksek değerler bulunmuştur ve bu değerlerin istatistiksel (P<0.05) olarak anlamlı olduğu görülmüştür. Tomografik incelemelerde ise greft inkorporasyonu ve kemik oluşum kalitesi açısından kollajenize at kemik grefti ve PRP grubunda, kollajenize at kemik grefti grubuna göre daha yüksek değerler elde edilmiştir (P<0.05). Çalışmada kollajenize at kemik greftinin kullanılmasıyla; kemik protein ekstraktının osteoindüktif özellikleri ile ilgili bildirilmiş önceki yayınlar ile uyumlu bulgular gözlenmiş, ayrıca at kemik greftinin PRP ile birlikte kullanılması protokolünün, kaviter kemik defektlerinin onarımında, uygulanması ile de hem kemik oluşum kalitesi bakımından hem de onarım süresi açısından olumlu sonuçlar elde edilmiştir.
In this study it is aimed to evaluate the effectiveness of the collagenized horse bone graft with PRP on the treatment of cavitary bone defects. Cavitary bone defects were created on the condyle of the femur. For one of the condyle, only collagenized horse bone graft was applied (first group n=16), and for the other condyle, one week later following application of collagenized horse bone graft, 0.5 cc PRP was also administered (second group n=16). At the end of the third and sixth week, the tomographic and histopathologic evaluations were performed on the defect areas. In the histopathologic evaluations, higher values were determined in the second group in the aspect of new bone formation, and these values were statically significant (P<0.05). In the tomographic assessments, higher values were obtained in the second group in the aspect of incorporation of the graft and bone formation quality (P<0.05). By the usage of collagenized horse bone graft, similar findings were obtained with earlier publications that report osteoindüktive properties of bone protein extracts, and favorable outcomes were achieved by combined usage of horse bone graft with PRP considering the bone formation quality and repair time.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 16 Issue: 1 |