Bilim adamları, hukukçular, felsefeciler ve siyasetçiler eserlerinde, konuşmalarında farklı yorumlara uygun tarzda konuşmazlar. Şairler bu genellemeden muaftır. Az çok anlam kapanıklığı olan sözler, özellikle tevriye sanatı ihtiva eden ifadeler şairlerin tekelinde sayılır. Tevriye, kastettiği uzak anlam ile var oluşunu gerçekleştirmektedir. Sözün/şiirin, birden fazla anlam, açık ve gizli anlamlar bulundurması bakımından, tevriyeli anlaşılmasına ve te’viline İslâm felsefecilerinden Gazzâlî gibi isimler izin vermiştir. Bu müktesep hak, anlamlı sözü olan şairler için geçerlidir. Şairler duygu, düşünce ve hayâllerini, kendisi olmayan kelimelerle anlatırlar. Şiirde kelimenin asıl anlamı; ilk anlamı, lügat veya düz anlamı, gayrı edebi, gayrı estetik anlamı olamayan anlamıdır. Şiirin özüne ulaşmak için örtüleri açmak, anlama ulaştıracak engelleri aşmak gerekir. Gözde şairler tevriyeyi farklı taktiklerle yapı kurucu olarak kullanmışlardır. Biz burada Necatigil’in pratiğine bir model olarak dikkati çekmek, onun tevriyeli konuşma hakkını bir mizaç ve karakter göstergesi olarak nasıl kullandığını, bunun onda ayırt edici bir nitelik olup olmadığını tespit etmek ve değerlendirmek istiyoruz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2022 |
Submission Date | October 16, 2022 |
Acceptance Date | November 9, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 8 Issue: 2 |