Sosyoekonomik yaşam, kültürler ve inançlar açısından farklılık gösterebilmektedir. Sosyoekonomik yaşamın günümüzde hızlı bir şekilde gelişen dijitalleşmeden etkilenmemesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Dijitalleşme, sosyal hayatın çoğu alanında hükümranlığını ilan etmiş durumdadır. Dijitalleşmenin etkisi özellikle de ekonomik alanda daha fazla olduğu aşikârdır. Bunun nedeni dijital gelişimin temelinde ekonomik gelişmenin olmasıdır. Enformasyonel, küresel ve ağ örgütlemesine dayalı olan dijital ekonomik modellerden dolayı insanlar, geleneksel topluma nazaran daha fazla etkileşim içindedir. Böylece insanlar daha kapsamlı ve eşitlikçi bir zeminde iktisadi süreçlere katılarak reel bir rekabet ortamının oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Teknolojik iletişim araçlarıyla, e-postalarla, network ağları ve inovatif yazılımlarla desteklenen ekonomik modeller, her geçen gün daha da güçlenmekte ve toplumsal yaşamın çoğu alanına sirayet etmektedir. Dijitalleşmenin ekonomik alana etkisi özellikle de din ve iktisadi hayat ilişkisinde önemli tartışmalara zemin hazırlamaktadır. Dijital gelişmeler sonucu ortaya çıkan e-ticaret ve kripto para gibi yeni alışveriş biçimleri, dinin ekonomik yeniliğe yaklaşımı ile de yakından ilgilidir. Dijitalleşme ortamında din ya da dindarlar gelişen yeni ekonomik modeller ve kripto paraya karşı olumsuz bir tavır içinde olmalı mıdır? Dijitalleşmeyle birlikte dinin sosyoekonomik yaşamdaki rolü değişmiş midir? Sosyoekonomik yaşam ve din ilişkisinde kripto paranın işlevsel boyutu nedir? gibi soruların cevapları merak konusudur. Bu çalışmada, söz konusu bu problemler çerçevesinde araştırma yoluna gidilecektir. Bu çalışmadaki temel amaç, dijitalleşmenin hızla geliştiği bir ortamda yeni ekonomik modellerden kripto paranın sosyal hayattaki karşılığı ve bunun sosyal ve beşeri bir sermaye olarak da değerlendirebilecek olan din ile ilişkisini ortaya koymaktır. Bu çalışmada yöntem olarak nitel yöntem, veri toplama aracı olarak ise mülakat tercih edilmiştir. Bulgulara göre görüşme yapılan kişilerin kripto parayı kullanırken dini endişelere maruz kaldıkları görülmüştür. Kripto paralarda yaşanan zararların dini hassasiyetlerin göz ardı edilmesiyle de bağlantılı olduğunu düşünenler olmuştur. Ayrıca katılımcıların bir kısmı kripto paranın dijitalleşme çağının önemli bir gerekliliği haline geleceği ve bu paraların zekât ve sadaka verebilme özelliğinin olması gerektiğini belirtmişlerdir. Kripto paraların zekat ve sadaka verebilme özelliği kazanması durumunda toplumsal yardımlaşma ve paylaşmaya olacak katkısından dolayı dini açıdan da sosyoekonomik yaşama canlılık katacağına inanılmaktadır. Sonuç olarak kripto paranın yeni dünya düzeninde varlığını gün geçtikçe daha çok hissettireceği ve bunun dini sosyolojik boyutunun temellerinin atılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Yeni nesil para olarak ortaya çıkan ve birçok çeşidi bulunan kripto paraların genel ekonomik modeller doğrultusunda değerlendirilmesi ve dindarların da bu bağlamda endişelerini giderecek şekilde geliştirilmesinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.
Socio-economic life may differ in terms of cultures and beliefs. Today, it is seen that it is impossible for socio-economic life not to be affected by the rapidly developing digitalization. Digitalization proclaims its dominance in most areas of social life, but especially in economic fields its effect is thought to be more different because economic development is the basis of the digital development. Due to digital economic models based on informational, global and network organizations, people interact with more people than in traditional society. Thus, people contribute to the creation of a real competitive environment by participating in economic processes on a more comprehensive and egalitarian basis. Economic models supported by technological communication tools, e-mails, networks and innovative software are getting stronger day by day and spread to most areas of social life. The effect of digitalization on the economic field prepares the ground for important discussions especially in the relationship between religion and economic life. New forms of shopping such as e-commerce and crypto money that emerged as a result of digital developments are closely related to the approach of religion to economic innovation. Should religion or religious people take a stand in the face of new economic models and crypto money developing in the digitalization environment? Has the sociological role of religion in socio-economic life changed with digitalization? What is the functional dimension of crypto money in the relationship between socio-economic life and religion? The answers to such questions are a matter of curiosity. In this study, research will be made within the framework of the problems whose answers are the subject of curiosity. The main purpose of this study is to reveal the equivalence of crypto money, one of the new economic models in social life, and its relationship with religion, which is human and social capital, in an environment where digitalization is rapidly developing. Methods used in this study are literature review, field research and interviews with people using cryptocurrency. According to the findings, it has been observed that people are exposed to religious concerns when using crypto money. There have even been those who think that the losses in cryptocurrencies are also related to ignoring religious sensitivities. As a result, crypto money will make its presence felt more and more in the new world order and this situation should be considered in terms of religious sociological dimensions. It is seen that it will be beneficial to develop the crypto money, which has emerged as a new generation money and has many types, in line with the general economic models and to be developed in a way that will eliminate the concerns of the religious in this context.
Sociology of Religion Socioeconomic Life Religion Digitalization Economic Models Cryptocurrency
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | November 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.