al-ʾUmūr al-ʿāmma refers to the introductory chapter heading for concepts and topics which address the issues of metaphysics, the science of the universal. This introductory heading which encompasses general topics, concepts, and cases, is the most distinctive feature that differentiates the kalām in the Muta’akhkhirūn period from the Kalām in the Mutaqaddīmūn period. This is because the science of Kalām inherited these topics as the result of its interaction with peripatetic philosophy represented by Islamic philosophers, such as al-Kindī, al-Fārābī, and Avicenna. Before Fakhr al-Dīn al-Rāzī, theologians addressed various concepts such as mawjūd, maʿdūd, maʿdūm, qadīm, muḥdāth, shayʾ by including them in their works as commonly used nouns and adjectives in a disorganised manner or without devoting a separate chapter heading to them. It was al-Rāzī, who discussed al-ʾumūr al-ʿāmma under a separate heading with original content and through a combined method based on the relationship between Kalām and philosophy by using the previously available literature, that helped al-ʾumūr al-ʿāmma acquire an important status in the science of Kalām. This is because this tittle, which examine abstract and general concepts such as existence, non-existence, mawjūd, maʿdūm, quiddity (māhiyyah) and its appendages such as unity, multiplicity, necessity, possibility, impossibility, ḥudūth, eternity a parte ante (qidam), substance (jawhar), accident (ʿaraḍ), cause (ʿilla), and maʿlūl, were reconsidered by the theologians after al-Rāzī and became a point of departure for their works. Later theologians largely followed al-Rāzī’s framework and organisation of al-ʾumūr al-ʿāmma and/or based their new organisations on it. Besides using his framework, they tried to define al-ʾumūr al-ʿāmma in different ways and from different perspectives, and, at times, allowed for debates of sorts. One of the debates that emerged as a result of these defining endeavours is why these concepts were included within the scope of al-ʾumūr al-ʿāmma discussions or what aspects of these concepts were discussed within al-ʾumūr al-ʿāmma. This debate revolves around such notions as quiddity, impossibility, and non-existence in relation to the aforementioned notions. Among these concepts, non-existence takes the lead. This is because existence is both the most general concept and one of the most commonly addressed concepts in al-ʾumūr al-ʿāmma due to its direct relationship with other concepts. This has brought non-existence, which has a close relationship with existence, to the forefront. In these discussions, the concept of non-existence is sometimes examined alone, sometimes together with the concept of impossibility, both directly and indirectly. In fact, the reason for the inclusion and evaluation of the concept of non-existence in al-ʾumūr al-ʿāmma per se has turned into topic of discussion by itself over time. In this context, after discussing the conceptualisation process of al-ʾumūr al-ʿāmma, this study examines how philosophers and theologians, who, it must be reiterated, define al-ʾumūr al-ʿāmma in different ways, examine the concept of non-existence under that chapter heading, and it goes on to determine the aspects that led them to include non-existence therein.
Umûr-ı ‘âmme, küllî ilim denilen metafiziğin meselelerinin işlendiği kavram ve konulara giriş başlığıdır. Genel konular, genel durumlar, genel kavramlar gibi anlamlara gelen bu başlık, müteahhirûn dönemi kelâmının mütekaddîmûn dönemi kelâmından farklılaşmasına sebep olan en ayırt edici özelliklerin başında gelir. Çünkü kelâm ilmi, Kindî, Fârâbî ve İbn Sînâ gibi İslam filozoflarının temsil ettiği Meşşâî felsefeyle etkileşimi neticesinde bu konuları tevârüs etmiştir. Fahreddîn er-Râzî’den önce kelamcılar eserlerinde mevcûd, ma‘dûm, kadîm, muhdes, şey gibi genel isim ve sıfatlar olmaları cihetiyle yer verilen bazı kavramları dağınık bir şekilde veyahut bir başlığa konu olmadan ele almışlardır. Umûr-ı ‘âmmeyi kendinden önceki birikimi de kullanarak kelâm-felsefe ilişkisine dayalı mezcedilmiş bir yöntem ve özgün bir içerikle ilk defa müstakil bir başlık olarak ele alan Râzî, umûr-ı ‘âmmeye kelâm ilminde önemli bir statü kazandırmıştır. Zira varlık, yokluk, mevcûd, ma‘dûm, mahiyet ve eklentileri, birlik, çokluk, zorunluluk, imkân, imkânsızlık, hudûs, kıdem, cevher, araz, illet ve ma‘lûl gibi soyut ve genel kavramların incelendiği bu başlık, Râzî’den sonraki kelamcılar tarafından yeniden ele alınmış ve eserlerinin başlangıç konuları haline gelmiştir. Nitekim ondan sonraki kelamcılar büyük oranda onun umûr-ı ‘âmme inşa ve düzenine uymuşlar veya oradan hareketle yeni bir tertip faaliyetinde olmuşlardır. Ayrıca onun çizdiği çerçeveye ek olarak umûr-ı ‘âmmeyi farklı şekillerde ve farklı açılardan tanımlamaya çalışmışlar ve beraberinde birtakım tartışmalara yer vermişlerdir. Umûr-ı ‘âmme kapsamında yer verilen kavramların umûr-ı ‘âmmeye hangi açıdan dâhil edildiği ya da hangi açıdan umûr-ı ‘âmmede inceleme (bahs) konusu yapıldığı, bu tanımlama çabalarının neticesinde oluşan tartışmalardan biridir. Söz konusu bu tartışma, bahsi geçen kavramlar silsilesinde bulunan mahiyet, imkânsız, yokluk gibi kavramlar etrafında gerçekleşmektedir. Tartışmaya konu olan bu kavramlar arasında özellikle yokluk kavramı başı çekmektedir. Bunun sebebi varlık kavramının hem en genel kavram olması hem de diğer kavramlarla olan ilişkisi nedeniyle umûr-ı ‘âmme içerisinde en çok yer verilen kavramlardan biri olmasıdır. Onun bu önemi kendisiyle birebir ilişkisi olan yokluk kavramını ön plana çıkartmıştır. Bu tartışmalar içerisinde yokluk kavramı bazen tek başına bazen imkânsızlık kavramıyla beraber bazen de dolaylı yoldan imkânsızlık kavramı üzerinden irdelenmiştir. Hatta öyle ki zamanla yokluk kavramının umûr-i ‘âmme içerisinde ne sebeple dâhil edileceği ve değerlendirileceği tek başına incelenen bir tartışmaya dönüşmüştür. Bu bağlamda çalışma, umûr-ı ‘âmmenin kavramsallaşma sürecine değindikten sonra, umûr-ı ‘âmmeyi farklı şekillerde tanımlayan filozof ve kelamcıların yokluk kavramını umûr-ı ‘âmmede inceleme biçimlerini ele alacak ve yokluğu umûr-ı ‘âmmeye hangi açıdan dâhil ettiklerini tespit etmeye çalışacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2023 |
Submission Date | April 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.