Özet
Anonim ortaklıkların temel kuruluş amacı, yürüttükleri ticari faaliyetler sonucu kâr elde edebilmek ve elde edilen
bu kârı pay sahiplerine oransal olarak dağıtmaktır. Bu sebeple çok geniş bir alanda ticari faaliyet yürütebilecek
olan anonim ortaklıkların şirket yapısını etkileyebilecek önemli bazı kararlar alabilmeleri mümkün olsa da, ortaklık
bünyesindeki tüm pay sahipleri buna her durumda onay vermeyebilir. Haliyle önemli sonuçlar doğurabilecek
kararların alınması, bazı pay sahiplerinde ortaklık ve ortaklığın geleceği hakkında endişe yaratabilir ve bu suretle
de söz konusu kararlara muhalif kalmalarını gerektirebilir. İşte bu tür kararların alınmasına etki edemeyen ve bu
suretle de azınlıkta kalan belirli orandaki pay sahipleri açısından sorun doğabilecektir. Bu sorunu öngören kanun
koyucu, kararların alınmasına etki edemeyen pay sahiplerine bazı koşulların gerçekleşmesi halinde paylarını
üçüncü bir kişiye devretme yoluna başvurmaksızın anonim ortaklıktan çıkma hakkı tanımıştır. Çıkma hakkının
pay sahiplerine tanınması esasında anonim ortaklıklar hukuku bakımından bir yeniliktir. Zira 6762 sayılı mülga
Türk Ticaret Kanunu (TTK) çerçevesinde anonim ortaklık pay sahibi olanların şirketten çıkabilmeleri yalnızca
pay devri ile mümkünken, 6102 sayılı yeni yasanın bazı özel hükümleriyle pay sahiplerine paylarının değeri
karşılığında ödenecek miktar ile şirketten çıkma hakkı tanınmıştır. Bu çalışmamızda da esas olarak anonim
ortaklıklar bakımından çıkma hakkının neyi ifade ettiği ve özellikleri ele alınarak incelenecek ve ayrıca çıkma
hakkının özel olarak düzenlendiği hükümler TTK çerçevesinde değerlendirilecektir.
Abstract
The purpose of establishing joint stock companies is to make profit via commercial activities and distribute
it between the shareholders proportionately. Therefore, despite the ability of joint stock companies to take
important decisions which could affect the company’s structure, not all share holders would approve of this.
Some shareholders could oppose decisions taken accordingly with concerns raised regarding the wellbeing
and future of the partnership. If such shareholders are not part of the decision-making process due to their
minority status they could be facing problems. Foreseeing such problems, lawmakers have granted these
ineffective minority shareholders who do not have a say in the decision-making process group the right to
withdraw from the partnership without requiring them to transfer their shares to third parties. Granting share
holders the right to withdrawal is also novel in terms of corporative law applications. Whereas according to
the former Turkish Code of Commerce (no. 6762) withdrawal was only possible with the transfer of shares,
the new law (no. 6102) introduced articles that allowed for shares to be bought and sold for the exact worth
of their shares. This work investigates the meaning of the right to withdrawal and certain articles of the TCC
organizing this particular right.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 1 |