Özet
Türkiye, Rusya’dan doğalgaz satın alımına Soğuk Savaş’tan önce başlayıp daha sonraki on yıllar için önemli
bir ilişkinin tohumlarını atmıştır. Mavi Akım Projesinin inşası Moskova’nın Türkiye için ana tedarikçi konumunu
sağlamlaştıran bir dönüm noktasıdır. Rusya’nın bu hakimiyetinin hafifletilmesi için gösterilen çabalara rağmen
Gazprom Türkiye’nin toplam tüketiminin yarısından fazlasını kontrol etmektedir. Rusya ve Türkiye’yi doğrudan
bağlayacak Türk Akım boru hattı bu koşullarda sürdürülmektedir ve sadece Türk tüketicilerini hedeflemekle
kalmayıp Avrupa’ya transit ulaşma imkanı sağlayabilecektir. Mavi Akım hattı anlaşmasının imzalanmasından
yirmi yıl sonra, bu iki projenin karşılaştırması Ankara’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığını anlaşılması için
aydınlatıcı olabilecektir.
Abstract
Turkey started imports of natural gas from Russia before the Cold War ended, establishing the basis of an
important relationship for decades to come. Construction of Blue Stream pipeline was a major landmark after
which Moscow consolidated its position as the major supplier for Turkish market. Despite efforts to dilute
Russia’s dominance in natural gas imports, Gazprom still controls more than half of Turkey’s total consumption
today. Turkish Stream pipeline, that will directly link Russia with Turkey, is being constructed under these
circumstances even though the project does not solely target Turkish consumers but aims to reach European
market in transit from Turkey. Two decades after the signing of Blue Stream contract, a comparison between
those projects may explain how Ankara has fared with its energy dependence on Russia.
Blue Stream Turkish Stream Russia-Turkey energy relations pipeline politics energy dependence
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 1 |