savunuculuk, engelli bireylere sosyal dışlanma durumlarında maruz kaldıkları olumsuz etiketlemelerden sıyrılabilecekleri ve kendilerini yenileyebilecekleri bir ortam sunar. Öyle ki, öz-savunuculuk grupları sayesinde hikayelerini paylaşabildiklerini, tam olarak anlaşıldıklarını ve “işe yarar” olduklarını fark ettiklerinde engelli kişilerin kendilerini iyi hissettikleri ve geleceğe dair daha umutlu oldukları da aşikardır. Dolayısıyla, bu tarz gruplara öncülük edecek ya da danışmanlık verecek sosyal hizmet uzmanlarının söz konusu grupların oluşum ruhunu kabul ederek, onların kendilerini temsil edebilmelerini teşvik edici rolde olmaları engellilik alanında olumlu bir etki yaratacaktır. Kısaca, bu çalışma ile hem öz-savunuculuğun felsefesinin aktarılması hem de bu olumlu etkiye katkı sağlanması amaçlanmaktadır
Self-advocacy provides an environment in which disabled people can get over negative labelingare exposed to in situations of social exclusion and renew themselves. In addition, when they see that they can share their story, they are fully understood and being “useful” through self-advocacy groups, it is clear that they are more hopeful, and feel good about the future. Therefore, social worker who will lead to these groups, or offer cosultancy service, by accepting to the spirit of formation of these groups, will contribute to the positive effect of taking the encouraging role them to selfrepresentationin the field of disability. In brief, the study is aimed at both to inform of philosophy of self-advocacy and to contribute to this positive effect
Other ID | JA34SB57NY |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 5 Issue: 1 |