Bu makale, yirminci yüzyıl İran entelektüel geleneğinin önemli isimlerinden Murtaza Mutahharî’nin düşünsel konumlanışını tarihsel ve kuramsal düzlemde ele almayı amaçlamaktadır. Çalışma, Mutahharî’nin entelektüel kimliğini, yenilikçi dil stratejilerini ve kamusal alandaki söylem üretimini merkeze alarak, onun klasik havza geleneği ile modern akademik söylem arasında kurmaya çalıştığı köprüye odaklanır. Edward Said’in “evrensel entelektüel” tanımı, Jürgen Habermas’ın iletişimsel eylem ve kamusal alan kuramı, Michel Foucault’nun bilgi-bilinç ayrımı ve Pierre Bourdieu’nün “epistemik habitus” kavramı çerçevesinde Mutahharî’nin söylem üretimi analiz edilmektedir.
Makalenin odaklandığı bir diğer mevzu ise Mutahharî’nin eserlerinin 1980 sonrası Türkiye’deki tercüme ve dolaşıma girme süreci ele alınmaktadır. Bu çeviri faaliyetleri yalnızca bireysel okuma pratikleriyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda Türkiye İslamcılığının entelektüel dönüşümüne katkıda bulunan söylemsel bir müdahale alanı oluşturmuştur. Dergilerde yayımlanan makaleler, yayınevlerinin benimsediği editoryal stratejiler ve eserlere gösterilen akademik ilgi gibi göstergeler üzerinden, bu metinlerin Türkiye'deki İslamcı düşünce üzerinde nasıl bir etkide bulunduğu incelenmektedir. Mutahharî’nin özellikle genç kuşaklar nezdinde oluşturduğu kavramsal çekim, onun fikirlerinin yalnızca İran bağlamıyla sınırlı kalmayıp, bölgesel ölçekte bir kamusal akıl arayışına katkı sunduğunu göstermektedir.
Yöntem olarak, çalışma niteliksel söylem analizi ile kavramsal metin çözümlemesini bir araya getiren çok katmanlı bir araştırma stratejisi benimsemiştir. Mutahharî’nin eserlerinde yer alan kavramsal yapı, söylem örüntüleri ve toplumsal eleştiriler, entelektüel tarih bağlamı içinde metinlerarası okumalarla değerlendirilmiştir. Özellikle “felsefî basiret”, “kamusal akıl” ve “entelektüel sorumluluk” gibi anahtar kavramlar üzerinden Mutahharî’nin düşünce sistematiği çözümlenmiştir. Bu çözümleme, sadece entelektüel kimliğinin mahiyetini değil, aynı zamanda söylemin tarihsel ve toplumsal bağlamla kurduğu dinamik ilişkiyi de ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak bu makale, Mutahharî’nin entelektüel pratiğini yalnızca İran bağlamında değil, bölgesel ve disiplinlerarası düzeyde yankı bulan sınır-aşan bir kamusal akıl biçimi olarak kavramsallaştırmaktadır. Onun düşünsel mirası, klasik havza geleneğine içkin olan bilgi formlarını dönüştürme çabasıyla birleşerek, hem epistemolojik bir reform hem de ahlaki bir müdahale özelliği taşır. Bu yönüyle Mutahharî, sadece teorik üretimiyle değil, aynı zamanda kamusal sorumluluk alanındaki söylemsel cesaretiyle de eleştirel, dönüştürücü ve katılımcı bir İslam entelektüeli olarak yeniden değerlendirilmelidir. Makale, bu perspektiften hareketle, İslam düşüncesinde kamusal akıl ve entelektüel temsil kavramlarının yeniden tartışılması gerektiğini ileri sürmektedir.
This article aims to examine the intellectual positioning of Murtaza Mutahharī—one of the most prominent figures of twentieth-century Iranian thought—within both historical and theoretical frameworks. Focusing on Mutahharī’s intellectual identity, innovative linguistic strategies, and public discursive interventions, the study explores his effort to construct a dialogical bridge between the classical Hawza tradition and modern academic discourse. Drawing on Edward Said’s notion of the “universal intellectual,” Jürgen Habermas’s theory of communicative action and the public sphere, Michel Foucault’s distinction between knowledge and consciousness, and Pierre Bourdieu’s concept of “epistemic habitus,” the article analyzes the discursive structure of Mutahharī’s thought.
Another key focus of the article is the reception of Mutahharī’s works in post-1980 Turkey. His translated texts, which circulated through magazines, publishing houses, and intellectual platforms, constituted not only a private reading practice but also a discursive intervention that contributed to the intellectual transformation of Turkish Islamism. Through indicators such as editorial strategies, the publication of articles in periodicals, and growing academic interest, the study investigates the influence of Mutahharī’s ideas—particularly among younger generations—on regional formations of Islamic public reason.
Methodologically, the article adopts a multilayered strategy combining qualitative discourse analysis with conceptual textual interpretation. Mutahharī’s conceptual architecture, discursive patterns, and social critiques are examined through intertextual readings within the context of Islamic intellectual history. Special attention is given to key notions such as “philosophical insight” (basīrat), “public reason,” and “intellectual responsibility.” These analyses reveal not only the nature of Mutahharī’s intellectual identity but also the dynamic interplay between discourse and its historical and social context.
Ultimately, the article conceptualizes Mutahharī’s intellectual practice as a transnational form of public reason that resonates beyond Iran in both regional and interdisciplinary dimensions. His legacy is marked by an effort to transform traditional epistemic structures within the Hawza, combining epistemological reform with ethical critique. Thus, Mutahharī should be reevaluated as a critical, transformative, and participatory Islamic intellectual. From this perspective, the article calls for a renewed discussion on the role of public reason and intellectual representation within Islamic thought.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Political Movement |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | November 24, 2025 |
| Publication Date | November 25, 2025 |
| Submission Date | April 2, 2025 |
| Acceptance Date | November 17, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 3 |
Kulliye is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License CC BY-NC 4.0