The Ottoman-Russian War of 1877-1878 caused great political and social fractures in Eastern Europe and Rumelia, especially on the western borders of the Ottoman Empire. After this war, The Ottoman State lost a great large part of Bulgarian territories after the signing of the treaty of Yeşilköy (3 March 1878) and the Treaty of Berlin (13 July 1878), which was added as an amended version of that treaty mentioned above. In accordance with the provisions of the Berlin Treaty, an autonomous Bulgarian Principality was established in the Bulgarian borders, which was filiated to the Ottoman Empire, a three-part political structure emerged in the region, together with the newly established Eastern Rumelia Province and its administration, and the Macedonia belonging to the Ottoman Empire. However, the problems of the region’s geography were not resolved with this treaty, on the contrary, with the increasing influence of the idea of nationalism among different religious and ethnic groups that have lived together for centuries under Ottoman rule in the Bulgarian geography, the wick of great social events that will continue for a long time has been ignited. Because there is no exact overlap between the newly formed political borders and the existing socio / cultural borders, the Muslim-Turkish population densely living in the Bulgarian geography faced a number of problems. The Ottoman State forced all political and diplomatic channels to prevent the Muslim-Turkish population living in the Bulgarian region from being minority and assimilation against the rising Bulgarian nationalism. One of the bearing elements of this policy of the Ottoman State is the Turkish language, and the Ottoman State has laid the historical foundations of the Turkish language in the Bulgarian geography with the measures taken to protect the “Lisan-ı Osmani”. In this study, some determinations and evaluations on the Turkish language policy of the Ottoman Empire in the geography of Bulgaria are made based on the archive documents.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı Devleti’nin batı sınırları başta olmak üzere Doğu Avrupa’da ve Rumeli coğrafyasında çok büyük siyasal ve sosyal kırılmalara sebep olmuş, Osmanlı Devleti, bu savaş sonunda imzaladığı Yeşilköy (3 Mart 1878) ve daha sonra bu antlaşmanın tadil edilmiş hâli olan Berlin Antlaşması ile (13 Temmuz 1878) Bulgaristan topraklarının büyük bir kısmını kaybetmiştir. Berlin Antlaşması’nın hükümleri gereği Bulgaristan sınırları içerisinde Osmanlı Devleti’ne bağlı özerk bir Bulgar Emareti kurulmuş, yeni teşkil edilen Şarki Rumeli Vilayeti ve yönetimi yine Osmanlı Devleti’ne ait Makedonya bölgesi ile birlikte bölgede üç parçalı siyasi bir yapı ortaya çıkmıştır. Ancak bölge coğrafyasının sorunları bu antlaşma ile çözülmemiş, aksine Bulgaristan coğrafyasında Osmanlı yönetimi altında yüzyıllardır bir arada yaşayan farklı dinî ve etnik gruplar arasında artan milliyetçilik fikrinin de etkisiyle uzun süre devam edecek büyük toplumsal olayların fitili ateşlenmiştir. Zira yeni oluşan siyasal sınırlar ve mevcut sosyokültürel sınırlar arasında tam bir örtüşme oluşmamış, Bulgaristan coğrafyasında yoğun bir şekilde yaşayan Müslüman-Türk nüfus birtakım sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Osmanlı Devleti de Bulgaristan bölgesinde yaşayan Müslüman-Türk nüfusun azınlıkta kalıp yükselen Bulgar milliyetçiliği karşısında asimile olmasının önüne geçmek için bütün siyasi ve diplomatik kanalları zorlamıştır. Osmanlı Devleti’nin bu politikasının taşıyıcı unsurlarından birisi ise Türk dilidir ve Osmanlı Devleti, “Lisan-ı Osmani”yi korumaya yönelik aldığı tedbirlerle Bulgaristan coğrafyasında Türk dilinin bugüne kadar yaşamasının tarihsel temellerini atmıştır. Bu çalışmada arşiv belgelerinden hareketle Osmanlı Devleti’nin Bulgaristan coğrafyasındaki Türk dili politikası üzerine bazı tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 1 |
BALTED is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.