Kent kavramı genellikle kendisini kırdan ayıran özellikler itibarıyla tanımlanmaktadır. Buna göre kent endüstri, ticaret, zanaat gibi tarım dışı üretimin yapıldığı, kişiler arasında ikincil derecede ilişkilerin hâkim olduğu, işlevsel olarak farklı amaçlara hizmet eden binalardan oluşan bir yapıya işaret etmektedir. Kentler, tarihte ilk ortaya çıktıkları dönemden itibaren, toplumsal, siyasal ve ekonomik olayları tetikleyen şekillendiren birimler olagelmişlerdir. Tarihsel süreç içerisinde kentler demokrasi, cumhuriyet gibi yönetim şekillerine de sahne olmuştur, bir dini inancın doğup gelişmesine de katkıda bulunmuştur, bünyesinde barındırdığı sınıflar çerçevesinde kapitalizme giden yolu da açmıştır. Bu durum uygarlık tarihinin aynı zamanda kentlerin tarihi olduğu tezini doğrular niteliktedir. Kentlerin uygarlık tarihi açısından taşıdığı bu önem küreselleşme sürecinde de devam etmektedir. Kentler küreselleşme sürecine mekânsal bir altyapı sunmaktadır. Böylelikle kentler bu sürecin hayata geçtiği ve görünür kılındığı alanları oluşturmaktadır. Küreselleşme sürecinde kentler, farklı boyutlarda kimi değişimler geçirmektedir. Kentlerin küreselleşme sürecinde geçirdikleri bu değişimleri ekonomik, sosyo-kültürel ve mekânsal açılardan ele almak mümkündür.
The concept of city is generally defined in terms of the features that distinguish it from the countryside. Accordingly, the city points to a structure consisting of buildings that serve different purposes functionally, where non-agricultural production such as industry, trade and crafts is carried out, secondary relations are dominant among individuals. Since their first appearance in history, cities have been shaping units that trigger social, political and economic events. In the historical process, cities have also witnessed forms of governance such as democracy and republic, contributed to the emergence and development of a religious belief, and paved the way to capitalism within the framework of the classes it contains. This situation confirms the thesis that the history of civilization is also the history of cities. This importance of cities in terms of the history of civilization continues in the process of globalization. Cities offer a spatial infrastructure to the globalization process. Thus, cities constitute the areas where this process is realized and made visible. In the globalization process, cities undergo some changes in different dimensions. It is possible to consider these changes that cities have undergone in the process of globalization from economic, socio-cultural and spatial perspectives.
City Glocalization Economic Transformations Socio-cultural Transformations Spatial Transformations
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 21, 2022 |
Submission Date | November 18, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 1 |
Journal of Business, Economics and Management uses Creative Commons Atıf 4.0 Licence.
Indexed: Index Copernicus, DOAJ, Crossref, CiteFactor, EBSCO, Google Scholar, ASSOS, OJOP