İnsanlar arasındaki çeşitli münasebetleri düzenleyen fıkıh ilminin amaçlarından biri, naslardan hareketle toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilmektir. Tarihî süreçte ihtiyaçlara verilen cevaplar belli bir birikim oluşturmuş ve bu birikim fakihler tarafından işlenerek bir hukuk nazariyesi meydana getirilmiştir. Bu nazari birikim günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün fıkıh alanında yapılan çalışmalarda ise sadece nazari birikim üzerinde durmamak, nazariyenin toplumdaki yansımalarını ve uygulamalarını da görmek gerekmektedir. Uygulama ve nazariye arasındaki ilişkiyi görebilmenin yolu ise bir konuyu belli bir dönem üzerinden ele almaktır. Çalışma bu ilişkiyi, son dönem Osmanlı hukukunda gasp fiilinin tezahürleri üzerinden görmeyi amaçlamaktadır. Hukuk alanında birçok değişimin yaşandığı bu dönemde gasp konusu Hanefî mezhebi çerçevesinde ele alınmıştır. Nazariyede tartışılan bu konunun uygulamada birkaç farklı şekilde tezahür ettiği, bir haksız fiil türü olan gasbın çoğu kez suç unsuruyla birlikte meydana geldiği görülmüştür. Bu sebeple gasp, borçlar hukukunun konusu olmasına rağmen, son dönem Osmanlı uygulamasında gasp ile ilgili verilere daha çok ceza mahkemelerine ait kayıtlarda rastlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 13 |