Yüzyıllara dayalı Türk-Arap kültürel etkileşiminin izleri çeşitli yazılı ve sözlü kültür unsurlarında gözlemlenebilir. Türk kukla tiyatrosunun bir türü olan ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine kayıtlı bulunan Karagöz, bu etkileşimin önemli örneklerindendir. Osmanlının hâkim olduğu Arap coğrafyasında Karagöz gösterileri, toplumun vazgeçilmez bir parçası olmuştur. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupalı şarkiyatçıların dikkatini çekmesi ile beraber, geniş bir coğrafyada farklı dillerde icra edilen Karagöz oyunlarının ilk bilimsel derlemeleri yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından yirminci yüzyılın ilk yarısına kadar olan dönemde, Enno Littmann, Johann Gottfried Wetzstein, Wilhelm Hoenerbach ve Edmond Saussey gibi şarkiyatçılar tarafından derlenen Arapça Karagöz oyunları ele alınmıştır. Ağırlıklı olarak günlük konuşma diliyle icra edilen bu oyunlar, Arapça diyalektlerini yansıtan unsurlar açısından oldukça zengindirler. Buna ek olarak Arapça Karagöz oyunlarında kullanılan Türkçe kelime ve ifadeler de araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Arapça Karagöz oyun metinlerini derleyen şarkiyatçılara göre oyunlarındaki Türkçenin varlığının farklı nedenleri vardır. Karagöz’ün bir seyirlik sanat türü olarak Osmanlı İmparatorluğunun Arapça konuşulan bölgelerine ilk defa Türkler tarafından götürülmesi, bazı bölgelerde oyunların sadece Türkçe oynanmasına izin verilmesi, oyunlardaki bazı tiplerin Türkleri ve/veya Osmanlı yönetimini temsil etmesi bu nedenlerin başında gelir. Bu çalışmanın amacı doğrultusunda toplamda on sekiz Arapça Karagöz oyun metni incelenmiş, metinlerde Türkçe ve Türkçe yoluyla Arapçaya giren sözcükler tespit edilmiştir. Söz konusu sözcüklerin geçtiği örneklerin Arapçası orijinal hâliyle verilmiş ve transkripsiyonu yapılmıştır. Daha sonra bütün örnekler Türkçeye tercüme edilmiştir.
The traces of cultural interaction between Turks and Arabs can be observed in various written and oral cultural elements. Karagöz, a form of Turkish puppet theatre which is registered in the Intangible Cultural Heritage list of UNESCO, is one of the significant representatives of this interaction. In the Arabian geography dominated by the Ottomans, Karagöz shows became an indispensable part of the society. The first scholarly compilations of Karagöz plays performed in different languages in a wide geography began to be produced by European orientalists in the second half of the nineteenth century. In this study, Arabic Karagöz plays discovered and recorded between 1850s and 1950s by Enno Littmann, Johann Gottfried Wetzstein, Wilhelm Hoenerbach and Edmond Saussey are analysed. Arabic Karagöz plays which were mostly performed in the local vernacular languages, are very rich in elements from different Arabic dialects. On the other hand, the frequent use of Turkish words and expressions did not escape the attention of aforementioned orientalists. They suggested that there could be several reasons why Karagöz masters used Turkish in their performances. For instance, the first Karagöz shows were brought to Arabic speaking regions by Turks and/or Turkish speaking performers, and there were periods during which the authorities allowed only Turkish performance. What is more, there were several plays in which certain characters represent Turks and Ottoman authorities. This study examines eighteen Arabic Karagöz play texts and identifies Turkish words and phrases in addition to words that the Arabic language acquired through Turkish. The Arabic parts in which such words and phrases exist are given both in the original recorded and in the transcribed forms. In addition, all identified samples are translated into Turkish.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |