Objectives: We assessed the role of routine abdominopelvic ultrasonography (APUSG) in patients with deep vein thrombosis (DVT). Patients and Methods: The study included 212 patients (105 men, 107 women; mean age 55.2±16 years; range 7 to 75 years) who were treated for DVT between January 1999 and 2004 in Cardiovascular Surgery Department of Medical Faculty of Trakya University. Results: In our study, the incidence of malignancies in these patients was 9.9%, the most common being gynecologic (33.3%) and lung (28.5%) malignancies. Gastrointestinal (14.3%), urological, intracranial, and breast malignancies (4.8%) were less common. Fifteen patients had a malignancy before hospitalization. On admission, a gynecological malignancy was diagnosed in six patients (3%) with APUSG. The mean age of patients with a malignancy was 57±10 (35-72 years), with a male to female ratio of 10/11. Gynecological malignancies involved the uterus (n=4), ovary (n=2), and vulva (n=1). All gastrointestinal system malignancies were in the colon. Of urological malignancies, two were of renal localization (hypernephroma) and one was in the prostate gland. Lung malignancies included small cell lung cancer (n=4) and epidermoid cell cancer (n=2). In one young female patient, APUSG showed a six-week fetus in the endometrial cavity. Conclusion: In patients with DVT, detection of a mass with APUSG may alter the treatment plan. More importantly, APUSG may enable early detection of the pathology, and thus, early initiation of the treatment. Turkish Başlık: Alt Ekstremite Derin Ven Trombozlarında Abdominopelvik Ultrasonografinin Bilinmeyen Maligniteleri Saptamadaki Yeri Anahtar Kelimeler: Karın bölgesi/ultrasonografi; karın bölgesi neoplazileri/ultrasonografi; tromboflebit/komplikasyon; ultrasonografi; venöz tromboz/ultrasonografi Amaç: Derin ven trombozu (DVT) tanısı alan hastalarda rutin abdominopelvik ultrasonografi (APUSG) yapılmasının önemi araştırıldı. Hastalar ve Yöntemler: Ocak 1999 - 2004 tarihleri arasında DVT tanısıyla kliniğimize yatırılan 212 olgu (105 erkek, 107 kadın; ort. yaş 55.2±16; dağılım 7-75) çalışmaya alındı. Derin ven trombozu tedavisi gören hastalarda tanı aşamasında abdominopelvik ultrasonografi yapıldı. Bulgular: Derin ven trombozu tanısı konan olgular arasında malignite %9.9 sıklıkta görülürken, en sık jinekolojik (%33.3) ve akciğer (%28.5) maligniteleri saptandı. Bunları gastrointestinal sistem (%14.3), ürolojik sistem, intrakraniyal ve meme (%4.8) kanserleri takip ediyordu. On beş hastada (%7) yatış sırasında malignite tanısı vardı. Altı hastada (%3) ise yatış sırasında APUSG ile yeni jinekolojik malinite tanısı kondu. Malignite saptanan olguların yaş ortalaması 57±10 (35-72 yıl) ve erkek/kadın oranı 10/11 olarak bulundu. Jinekolojik maligniteler uterus (n=4), over (n=2) ve vulva (n=1) yerleşimliydi. Gastrointestinal sistem malignitelerinin tümü kalın bağırsak yerleşimliydi. Ürolojik malignitelerin ikisi renal (hipernefroma) ve biri prostat kaynaklıydı. Akciğer maligniteleri ise küçük hücreli (n=4) ve epidermoid hücreli kanser (n=2) olarak saptandı. Genç bir kadın hastada ise APUSG'de endometrial kavitede altı haftalık canlı fetus saptandı. Sonuç: Derin ven trombozu tanısı konulan hastalarda APUSG ile kitle saptanması durumunda tedavi planı değişebilmekte, daha önemlisi patoloji erken fark edilebilmekte ve buna yönelik tedaviye de erkenden başlanabilmektedir.
Karın bölgesi/ultrasonografi karın bölgesi neoplazileri/ultrasonografi tromboflebit/komplikasyon ultrasonografi venöz tromboz/ultrasonografi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2006 |
Published in Issue | Year 2006 Volume: 2006 Issue: 1 |