Objectives: We evaluated the results of rheumatic mitral valve replacement with preservation of subvalvular apparatus. Patients and Methods: Mitral valve replacement, isolated or in combination with other procedures, was performed in 36 patients (31 females, 5 males; mean age 37.7±14 years; range 14 to 66 years) between January 1996 and 2000. Mitral insufficiency alone or in combination with mitral stenosis was present in 44.4% and 50%, respectively. Concomitant procedures were performed in 44% for associated cardiac lesions. Subvalvular apparatus was preserved in all patients by different techniques. Posterior leaflet was retained in 27 patients, anterior leaflet was retained in one patient, both anterior and posterior leaflets were retained in eight patients. The follow-up period ranged between 13 to 16 months. Results: NYHA classification score was 2.61±0.54 preoperatively and 1.63±0.76 postoperatively (p<0.05). Left ventricular end diastolic diameter and left atrial diameter decreased at the end of the postoperative first year. Mortality, valvular thrombosis, or left ventricular outflow obstruction were not observed during the follow-up period. Conclusion: Some reconstructive techniques can be performed in patients with severe rheumatic mitral stenosis and regurgitation. However, a second operation, usually mitral valve replacement, is required after some period in most of these patients.This condition brings an additional economical burden and an operational risk to the patient, as well. Therefore, whenever repair techniques are not sufficient due to advanced disease, we recommend mitral valve replacement with preservation of subvalvular apparatus. Turkish Başlık: Subvalvular Aperey Korunması ile Birlikte Olan Romatizmal Mitral Kapak Replasman Sonuçları Anahtar Kelimeler: Mitral tamir; subvalvular aperey korunması; kapak replasmanı Amaç: Bu çalışmada subvalvuler apparatus korunarak yapılan romatizmal mitral kapak replasman sonuçları incelendi. Hastalar ve Yöntemler: Ocak 1996 ile Ocak 2000 arasında, 36 hastaya (31 kadın, 5 erkek; ort. yaş 37.7±14; dağılım 14-66) izole veya diğer işlemlerle birlikte mitral kapak replasmanı uygulandı. Hastaların %44.4'ünde mitral yetmezlik tek başına, %50'sinde mitral stenoz ile birlikte bulunuyordu. Eşlik eden kardiyak lezyon nedeniyle hastaların %44'üne aynı zamanda ek cerrahi işlemler yapıldı. Subvalvular yapı farklı tekniklerle tüm hastalarda korundu. Yirmi yedi hastada posterior, bir hastada anterior, sekiz hastada da anterior ve posterior yaprakçıklar korundu. Takip süresi 13-16 ay arasında değişmekteydi. Bulgular: Hastaların NYHA sınıflaması skoru ameliyat öncesinde 2.61±0.54, ameliyat sonrasında 1.63±0.76 bulundu (p<0.05). Sol ventrikül diyastol sonu çapı ve sol atriyal çap ameliyat sonrası birinci yılda azaldı. Takip süresince mortalite, kapak trombozu veya sol ventriküler çıkım yolu obstrüksiyonu görülmedi. Sonuç: Ciddi romatizmal mitral stenoz ve yetmezliği olan hastalarda bazı tamir işlemleri uygulanabilmektedir. Ancak, belli bir süre sonra bu hastaların çoğunda ikinci bir ameliyat olarak mitral kapak replasmanı zorunlu olmaktadır. Bu durum, sebep olduğu ekonomik yükün yanında, hastayı tekrar ameliyat riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle, ilerlemiş hastalıkta tamir teknikleri yetersiz kaldığı takdirde, subvalvüler yapının korunduğu mitral kapak replasmanını öneriyoruz.
Objectives: We evaluated the results of rheumatic mitral valve replacement with preservation of subvalvular apparatus. Patients and Methods: Mitral valve replacement, isolated or in combination with other procedures, was performed in 36 patients (31 females, 5 males; mean age 37.7±14 years; range 14 to 66 years) between January 1996 and 2000. Mitral insufficiency alone or in combination with mitral stenosis was present in 44.4% and 50%, respectively. Concomitant procedures were performed in 44% for associated cardiac lesions. Subvalvular apparatus was preserved in all patients by different techniques. Posterior leaflet was retained in 27 patients, anterior leaflet was retained in one patient, both anterior and posterior leaflets were retained in eight patients. The follow-up period ranged between 13 to 16 months. Results: NYHA classification score was 2.61±0.54 preoperatively and 1.63±0.76 postoperatively (p<0.05). Left ventricular end diastolic diameter and left atrial diameter decreased at the end of the postoperative first year. Mortality, valvular thrombosis, or left ventricular outflow obstruction were not observed during the follow-up period. Conclusion: Some reconstructive techniques can be performed in patients with severe rheumatic mitral stenosis and regurgitation. However, a second operation, usually mitral valve replacement, is required after some period in most of these patients.This condition brings an additional economical burden and an operational risk to the patient, as well. Therefore, whenever repair techniques are not sufficient due to advanced disease, we recommend mitral valve replacement with preservation of subvalvular apparatus. Turkish Başlık: Subvalvular Aperey Korunması ile Birlikte Olan Romatizmal Mitral Kapak Replasman Sonuçları Anahtar Kelimeler: Mitral tamir; subvalvular aperey korunması; kapak replasmanı Amaç: Bu çalışmada subvalvuler apparatus korunarak yapılan romatizmal mitral kapak replasman sonuçları incelendi. Hastalar ve Yöntemler: Ocak 1996 ile Ocak 2000 arasında, 36 hastaya (31 kadın, 5 erkek; ort. yaş 37.7±14; dağılım 14-66) izole veya diğer işlemlerle birlikte mitral kapak replasmanı uygulandı. Hastaların %44.4'ünde mitral yetmezlik tek başına, %50'sinde mitral stenoz ile birlikte bulunuyordu. Eşlik eden kardiyak lezyon nedeniyle hastaların %44'üne aynı zamanda ek cerrahi işlemler yapıldı. Subvalvular yapı farklı tekniklerle tüm hastalarda korundu. Yirmi yedi hastada posterior, bir hastada anterior, sekiz hastada da anterior ve posterior yaprakçıklar korundu. Takip süresi 13-16 ay arasında değişmekteydi. Bulgular: Hastaların NYHA sınıflaması skoru ameliyat öncesinde 2.61±0.54, ameliyat sonrasında 1.63±0.76 bulundu (p<0.05). Sol ventrikül diyastol sonu çapı ve sol atriyal çap ameliyat sonrası birinci yılda azaldı. Takip süresince mortalite, kapak trombozu veya sol ventriküler çıkım yolu obstrüksiyonu görülmedi. Sonuç: Ciddi romatizmal mitral stenoz ve yetmezliği olan hastalarda bazı tamir işlemleri uygulanabilmektedir. Ancak, belli bir süre sonra bu hastaların çoğunda ikinci bir ameliyat olarak mitral kapak replasmanı zorunlu olmaktadır. Bu durum, sebep olduğu ekonomik yükün yanında, hastayı tekrar ameliyat riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle, ilerlemiş hastalıkta tamir teknikleri yetersiz kaldığı takdirde, subvalvüler yapının korunduğu mitral kapak replasmanını öneriyoruz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 2007 Issue: 2 |