Beta adrenergic agonists (β-blockers) have proven effects in cardiovascular area. However, their usage as first-line treatment had started to be questioned recently due to their side effects, mainly systemic hypertension. Therefore, third generation agents with less side effects and more β1 selectivity have started to be used in clinical cardiology in the last decades. Although these agents were targeted to be used for the treatment of chronic heart failure at the begining, they have started to be used as the first-line treatment for some other indications, mainly for hypertension, as they have a good efficacy and tolerability profile and have less metabolic side effects. In this article, vasodilatator β-blockers were reviewed in detail with the guidance of clinical trials performed in this area. Beta adrenerjik agonistler (β-blokerler), kardiyovasküler alanda etkinliğini kanıtlamış ajanlardır. Bununla birlikte, son dönemde başta sistemik hipertansiyon olmak üzere yan etki profilleri nedeniyle ilk basamak tedavide kullanımları sorgulanmaktadır. Bu temel altında klinik kardiyolojide son birkaç dekat içerisinde yan etkileri azaltılmış, β1 selektiviteleri artırılan üçüncü kuşak ajanlar klinik kullanılma girmiştir. Bu ajanların erken dönem klinik çalışmaları kronik kalp yetersizliği üzerine iken, artan etkinlikleri, tolerabiliteleri ve düşük metabolik yan etkileriyle, özelikle hipertansiyon olmak üzere, tekrar ilk basamak tedavideki yerlerini almaya başlamışlardır. Bu makalede vazodilatatör β-blokerler, klinik çalışmaları kılavuzluğunda gözden geçirilmiştir.
Beta adrenerjik agonistler (β-blokerler), kardiyovasküler alanda etkinliğini kanıtlamış ajanlardır. Bununla birlikte, son dönemde başta sistemik hipertansiyon olmak üzere yan etki profilleri nedeniyle ilk basamak tedavide kullanımları sorgulanmaktadır. Bu temel altında klinik kardiyolojide son birkaç dekat içerisinde yan etkileri azaltılmış, β1 selektiviteleri artırılan üçüncü kuşak ajanlar klinik kullanılma girmiştir. Bu ajanların erken dönem klinik çalışmaları kronik kalp yetersizliği üzerine iken, artan etkinlikleri, tolerabiliteleri ve düşük metabolik yan etkileriyle, özelikle hipertansiyon olmak üzere, tekrar ilk basamak tedavideki yerlerini almaya başlamışlardır. Bu makalede vazodilatatör β-blokerler, klinik çalışmaları kılavuzluğunda gözden geçirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 2010 Issue: 1 |