Amaç: Nötrofil
lenfosit oranı (NLO) ve trombosit lenfosit oranı (TLO) sistemik inflamasyonu
gösteren biyobelirteçlerdir. Bu çalışmanın amacı, adli travmatolojik açıdan yaralanmanın ağırlığının belirlenmesinde, NLO ve
TLO’nın rolünü tartışmaktır.
Gereç ve yöntem: Bir üniversite hastanesi tıbbi biyokimya laboratuarında,
01.06.2015-01.11.2015 tarihlerinde etanol analizi yapılmış olan olgular,
hastane otomasyon sistemi üzerinden retrospektif olarak belirlendi. Veriler, hastaların
elektronik dosyalarından elde edildi. Olguların, sosyodemografik özellikleri,
yaralanmanın ağırlığı/derecesi, etanol düzeyi, NLO ve TLO değerleri incelendi.
Veriler SPSS programında analiz edildi.
Bulgular: İncelenen 155 hastanın 133’ü (%85,8)
erkek olup yaş ortalaması 36,6± 15,4 yıldı. YT olan olgularda NLO ortalaması 9,4±10,9, YT olmayan
olgularda 5,1±5,1 saptandı, bu fark istatistiksel anlamlı değildi (p>0,05). Basit
tıbbi müdahale (BTM) ile giderilemeyen olguların NLO ortalaması 8,6±8,6 olup,
BTM ile giderilebilir ve travmatik değişim olmayan gruplara göre daha yüksekti
ve Bonferroni düzeltmeli Mann Witney U testine göre bu farklar anlamlıydı
(p=0,0001). Kırık saptanan olgularda NLO ortalaması 8,9±9,4 iken, kırık saptanmayan
olgulara göre daha yüksekti ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı
(p=0,002). TLO ortalama değerleri ile gruplar arasında, istatistiksel anlamlı
fark saptanmadı (p>0,05).
Sonuç: Yüksek NLO değerleri ile yaralanmanın
ağırlığı arasında anlamlı bir ilişki mevcuttur. TLO’na göre NLO, adli
travmatolojik açıdan yaralanmanın ağırlığını belirlemede yardımcı bir
biyobelirteç olarak kullanılabilir. Bu ilişkinin patofizyolojisinin anlaşılması
için, daha fazla araştırma yapılması gereklidir.