The
concept of magical realism, originally applied by German philosopher Novalis
for classification purposes, is a movement which has been developed in Latin
America. Although it does not have a
general recognition, magical realistic fiction is defined as a combination of
real and surreal together without any conflict.
The most important feature which distinguishes magical realistic fiction
from fantastic fiction is that the heroes have got accustomed to live together
seamlessly in two different planes. Magical realist writers claim that what is
wanted to be told cannot be told with reality and thus, they prefer to resort to surreal.
Within
the scope of the research, it has been examined whether Susanna Tamarro's book
“Tombul Yürek” reflects the qualities of the magical realism movement. In this
study, the method of document review from qualitative research methods has been
used.
In
the fiction of the book examined, the main character, Michell, has had problems
with his family because of his weight and struggled to solve this problem
throughout the fiction. When studying the deep structure of the text, it has
been determined that adults should look at the children's problems from
children’s point of view
This message, which is intended to be given to the reader, has been conveyed through a magical realistic insight, and so the message, which can not be effective enough when presented only with a real plane, is presented in a more interesting and striking manner by presenting both real and surreal at the same time. As a result, when the events that Michelle has experienced are evaluated, the book "Tombul Yürek" has been seen to reflect characteristics of the magical realistic movement.
Başlangıçta
Alman filozof Novalis tarafından bir sınıflama amacıyla başvurmuş olduğu büyülü
gerçekçilik kavramı Latin Amerika’da gelişmiş bir akımdır. Tam olarak genel-geçer bir tanıma sahip
olmasa da büyülü gerçekçi kurgu, gerçek ve gerçeküstünün bir arada, herhangi
bir çatışmaya girmeden birlikte yaşadığı kurgu olarak tanımlanmaktadır. Büyülü gerçekçi kurguları fantastik kurgudan
ayıran en önemli nitelik, kahramanların iki farklı düzlemi bir arada sorunsuzca
yaşamayı kanıksamış olmalarıdır. Büyülü gerçekçi yazarlar anlatılmak istenenin
sadece gerçeklikle anlatılamayacağını iddia eder ve bunun için de gerçeküstüne
başvurmayı tercih ederler.
Araştırma
kapsamında Susanna Tamarro’nun Tombul Yürek adlı kitabının büyülü gerçekçilik
akımının niteliklerini yansıtıp yansıtmadığı irdelenmiştir. Çalışmada nitel
araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır.
İncelenen
kitabın kurgusunda başkahraman Michell ailesiyle kiloları yüzünden problem
yaşamış ve kurgu boyunca bu problemi çözmek için çabalamıştır. Çalışmada metnin
derin yapısı irdelendiğinde ise yetişkinlerin, çocukların sorunlarına yine
çocukların pencerelerinden bakmaları gerektiği tespit edilmiştir.
Eserde
okura verilmek istenen bu ileti büyülü gerçekçi anlayış aracılığıyla aktarılmış
ve böylece sadece gerçek düzlemle verildiğinde yeterli etkiyi gösteremeyecek
olan ileti hem gerçek hem de gerçeküstünün aynı anda sunulmasıyla daha ilgi
çekici ve çarpıcı bir biçimde sunulmuştur. Sonuç olarak Michelle’nin başından
geçen olaylar değerlendirildiğinde “Tombul Yürek” adlı kitabın büyülü gerçekçi
akımın özelliklerini yansıttığı görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 1 Issue: 1 |
International Journal of Children's Literature and Education Researches