Günümüz bilgi toplumunda iş fiziksel ve mental yükün kombinasyonu olarak tanımlanmaktadır. Bu hızlı değişim ve gelişime yetişmek zorunda olan insanlar modern çağın sorunlarından biri olan tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya gelmektedirler. Tükenmişlik sendromu bireyin fiziksel, duygusal ve zihinsel açıdan tükenmesine, hayal kırıklığı yaşamasına, performansının düşmesine, odaklanma sorunu yaşamasına, olumsuz davranışlar sergilemesine, çevresiyle olan iletişiminin bozulmasına ve bunlar gibi daha birçok olumsuzluk yaşamasına neden olmaktadır. Bu durum zamanla bireyin kendine olan güvenini yitirmesine ve mesleğinin gerektirdiklerini yerine getirememesine neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu tükenmişlik sendromunun zamanla görüldüğü alanlar ve görülme sıklığının arttığı ve toplumun her katmanında ve her meslek gruplarında karşılaşılan bir problem olduğu görülmüştür. Bu meslek gruplarından özellikle üniversitelerdeki akademisyenler ön plana çıkmaktadır. Çünkü üniversitelerin nitelikli insan yetiştirmesi, çağdaş eğitim düzeyine ulaşılması, toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik yönden gelişimini sağlaması açısından akademisyenler büyük önem taşımaktadırlar. Akademisyenler, üstlendikleri akademik sorumluluklar ve kendi özlükleri bakımından yaşadıkları dezavantajlar sonucu zamanla meslekten soğumakta ve performans kaybı yaşamaktadırlar. Bu da ülkelerin çağdaş eğitim ve bilim düzeylerinden geri kalmasına neden olmaktadır. Bu bağlamda tükenmişlik sendromunun ciddi bir problem olduğunun kabul edilip, belirtilerinin doğru tespit edilmesi, stres etmenlerinin ortadan kaldırılması ya da bu etmenlerle bireysel ve örgütsel başa çıkmada çeşitli yöntemlerinin araştırılması, en uygun yöntemin geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir.
Yapılan literatür çalışmasında tükenmişlik sendromları ve alt boyutlarının araştırılmasında çoğunlukla anket yöntemine başvurulduğu ve sonuçların çelişkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle de nitel ve sübjektif bir yöntem olan anket yerine tükenmişliğe neden olan riskleri tespit etmede bulanık mantık yöntemlerinin kullanılarak daha doğru sonuçlar elde edebileceğini düşünmekteyiz. Bu bağlamda çalışmamızda, devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerde tükenmişlik sendromuna neden olan risk etmenlerinin Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) Yöntemlerinden Bulanık AHS ve Bulanık AHS-Bulanık TOPSIS metotlarının birleştirmesi sonucu önerilen hibrid modelle analizinin yapılması, bu etmenlerin etki değerlerinin sayısal olarak sıralanması ve kantitatif veriler elde edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamız daha önce kullanılmamış bir metot olarak literatürdeki çalışmalardan ayrılmakta ve uzman görüşlerine dayalı olarak sayısal veriler sunmaktadır. Böylelikle çalışmamızın ileriki çalışmalara ışık tutacağı ve farklı bir bakış açısı kazandırılacağı düşünülmektedir. Çalışmamızın materyal kısmında tükenmişliğe sebep olabilecek etmenler literatür araştırması ve uzman görüşleri aracılığıyla tespit edilmiş, iki farklı metotla analiz edilmiş ve mevcut literatürdeki çalışmalarla kıyaslanmıştır. Sonuç kısmında bu etmenler sıralanmış ve başa çıkmada faydalanılabilecek öneriler verilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 11 Issue: 1 |
Çalışma İlişkileri Dergisi, Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere yılda iki defa çıkarılan ulusal ve uluslararası hakemli bilimsel bir dergidir.