Objective: The aim of this study is to evaluate the association of anxiety, depression and stress with salivary flow and subjective oral dryness.
Methods: Four groups were formed. First group consisted of patients with unstimulated salivary flow <0,1 ml/min and subjective oral dryness; second group consisted of the patients with unstimulated salivary flow >0,1 ml/min and subjective oral dryness; and third group consisted of the patients with no subjective oral dryness and unstimulated salivary flow <0,1 ml/min. These three groups were independently compared with the control group which consisted of the patients with unstimulated salivary flow >0,1 ml/min and no subjective oral dryness. All diagnosed diseases and medication use were recorded for all participants. After saliva sample collection, depression, state-trait anxiety, and general perceived stress were evaluated. Hyposalivation was defined as an unstimulated salivary flow rate <0,1 mL/min The question “Does your mouth usually feel dry?” was used as an indicator of subjective oral dryness.
Results: It was seen that internal consistency reliability of all tests used in the study were over 0.70. Statistical differences were observed in the scores of depression (F:10,27 p=0,0001), anxiety (F:3,79 p=0,013, F:3,90 p=0,011) and stress scales (F:3.88 p=0,012) of the groups. Depression score of Group 1 was significantly higher than that of Group 4 (p = 0.0001). Depression score of Group 2 was significantly higher than that of Group 4 (p=0,001) .
Conclusion: In our study, depression, anxiety and stress were found to play important roles in decreasing salivary flow rate and increasing subjective oral dryness.
Amaç: Bu çalışmanın amacı uyarılmamış tükürük akış hızı ve subjektif ağız kuruluğunun anksiyete, depresyon ve stres ile ilişkilerinin değerlendirilmesidir.
Yöntemler: Dört grup oluşturulmuştur. Birinci grup uyarılmamış tükürük akış hızı ≤0,1 ml/dak. olan ve subjektif ağız kuruluğu olan hastaları, ikinci grup uyarılmamış tükürük akış hızı ≥0,1 ml/dak. olan ve subjektif ağız kuruluğu olan hastaları, üçüncü grup uyarılmamış tükürük akış hızı ≤0,1 ml/dak. olan ve subjektif ağız kuruluğu olmayan hastaları içermektedir. Bu üç grup, uyarılmamış tükürük akış hızı ≥0,1 ml/dak. ve subjektif ağız kuruluğu olmayan hastaları içeren kontrol grubu (dördüncü grup) ile bağımsız olarak karşılaştırılmıştır. Çalışmaya dâhil edilen hastaların tümünün teşhis edilmiş hastalıkları ve kullanmakta oldukları ilaçlar kaydedilmiştir. Tükürük örneğinin alınmasından sonra, depresyon, anksiyete ve genel stres durumu değerlendirilmiştir. Uyarılmamış tükürük akış hızı 0,1 ml/dak.’dan az olduğunda hiposalivasyon olarak değerlendirilmiştir. “Ağzınızda genelde kuruluk hisseder misiniz?” sorusu subjektif ağız kuruluğunun göstergesi olarak sorulmuştur.
Bulgular: Çalışmada kullanılan tüm testlerin iç tutarlılık indekslerinin 0,70 in üzerinde olduğu görülmüştür. Depresyon (F:10,27 p=0,0001), anksiyete (F:3,79 p=0,013, F:3,90 p=0,011) ve stres testlerinin (F:3.88 p=0,012) gruplardaki dağılımında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. 1. Grup’un depresyon puanları 4. Grup’unkinden istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,0001). 2. Grup’un depresyon puanları 4. Grup’unkinden istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,001).
Sonuç: Psikolojik faktörlerin tükürük akış hızının azalmasında ve subjektif ağız kuruluğunun artmasında önemli rol oynadığı görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 30, 2014 |
Submission Date | January 30, 2014 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 2 Issue: 5 |