İki hafta boyunca Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan virüs salgını haberleri dünyayı kuşattı. 2003 yılında ortaya çıkan SARS’tan sonra ilk küresel virüs, korona (taçkıran). Yılın son günlerinde dünya için yeni bir kaygı eşiği mi oluşturulmak isteniyor? Bu virüs biyolojik savaşın bir silahı mı? Allah’ım!
Dünyanın bütün çocuklarını koru!
Koronavirüs can almaya başlamış. Bir ay içinde Çin’de hayat durma noktasına gelmiş. Çin ile ABD arasında “biyolojik silah” tartışmaları tüm dünyayı korkutuyor. Bu iki ülke yanında İsrail, Hindistan gibi “biyolojik silah” kullanan ülkeleri de unutmamalıyız. Vahşi kapitalizm ve gücün iktidarı önce masumiyeti ve ardından insan’ı öldürdü. Koronavirüs salgını üzerinden yeni bir dünya sistemi kurulacaksa şaşırmam! Çünkü insanlık, yüzyıllar boyunca dil, inanç, kültür, sistem ve coğrafya gözetmeksizin bir savunma hattı geliştiremedi. Yakın bir zamanda, “Evlerinizde kendinizi
koruyun!” çağrılarını duyabiliriz. Bugünleri 17 Ağustos 1999 depremi sonrasına benzetiyorum: Turgut Cansever ile deprem bölgelerini dolaşırken, Turgut Bey, “Muhtemel İstanbul depremine hiç hazır değiliz.” dedikçe İstanbul’dan ayrılmak ve kalmak arasında gidip geliyordum. Turgut Bey,
hem İstanbul Deprem Raporu hem de Pilot Şehir Projesi hazırladğı hâlde çığlığını duyan olmadı. O günlerden bu yana duam şuydu: Allah’ım! Bizi evlerimizden korkuyla çıkarma! İçinde bulunduğumuz günlerde ise evlerimizde kalmamızı isteyebilirler. İki çaresizlik arasında arafta gibiyim…
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Miscellaneous |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 5 Issue: 9 |