While art has the character of reflecting social life and its problems in one aspect, it also has the function of creating social awareness in another aspect. From a social policy perspective, art reflects past and present issues through the intellectual-emotional prism and artistic narrative of the artist, projecting them onto the present and future. On the other hand, with its aesthetic values and its potential to appeal to the rational and emotional aspects of human existence, it creates consciousness and awareness in this field, influencing public opinion and masses in this direction. In this respect, art influences society, public opinion and decision-makers, thereby strengthening social struggles and the working class struggle itself. For workers, artistic activities have the potential to enrich their lives and contribute to their human and cultural development, in addition to informing them about working life and trade union issues, raising their class consciousness and binding them to their organizations. The sharing of art at the societal level will make it possible for workers to share in national culture as well as national income, and will improve their quality of life. In the context of human rights; workers, like everyone else, have the right to enjoy the arts. From this point of view, the artistic activities of trade unions as labour organizations gain a separate meaning and importance. Since the beginning of the trade union movement, trade unions around the world have shown interest in art and engaged in activities in this field, varying in scale from country to country and period to period. Our study reveals that many trade unions in Turkey also have various art-related activities. However, it is observed that these activities are both inadequate and largely take passive forms, and the number of unions engaging in these activities is very limited. Through our field research, based on in-depth interviews with trade union leaders and experts, we aim to identify the main problems and dilemmas in this field in Turkey and to put forward useful suggestions for overcoming them. Quantitatively increasing the artistic activities of trade unions and transforming them from passive forms to active forms that will ensure more participation of members, raising the awareness of trade union leaders and the responsibilities and duties of trade union experts for this, transition from individualism to institutionalization through the creation of special units related to these activities in trade unions and the employment of experts in these units are among the main issues we examine in our fieldwork and make suggestions for overcoming the problems. In our study, the emphasis is also placed on the difficulties of realizing these at a time when trade unions are losing power and weakening financially within the framework of economic policies pursued and the legal/actual limitations they are under, as well as the restrictive effects of the social conditions surrounding trade unions on the free exercise of artistic activities.
Social life and the arts labour and the arts workers and the arts trade unions and the arts
Sanat bir yönüyle toplumsal yaşamı ve sorunlarını yansıtıcı bir karakter taşırken, diğer yönüyle de toplumsal farkındalık yaratma işlevine sahiptir. Sosyal politika açısından da sanat, geçmişten günümüze yaşanan sorunları sanatçının düşünsel-duygusal prizmasından ve sanatsal kurgusundan geçmiş biçimiyle bugüne ve geleceğe yansıtıyor. Diğer taraftan ise taşıdığı estetik değerlerle ve insan varlığının aklî ve duygusal yönlerine hitap etme potansiyeliyle, bu alana yönelik bir bilinç ve farkındalık yaratıyor, kamuoyunu ve kitleleri bu doğrultuda etkiliyor. Bu yönüyle sanatın toplumu, kamuoyunu ve karar alıcıları etkileyerek, sosyal mücadelelere ve bizatihi işçi sınıfı mücadelesine güç katması da söz konusu. Sanatsal faaliyetler, işçiler açısından da onları çalışma hayatına ve sendikal konulara ilişkin bilgilendirme, sınıf bilinçlerini geliştirme ve örgütlerine bağlama gibi amaçlar yanında, onların yaşamlarını zenginleştirme ve insanî-kültürel gelişmelerine katkıda bulunma potansiyelini taşıyor. Toplumsal düzeyde sanatın paylaşımı, işçilerin ulusal gelirden olduğu kadar, ulusal kültürden de pay almalarını mümkün kılacak, onların yaşam kalitelerini yükseltecektir. İnsan hakları bağlamında da, herkes gibi, işçilerin de sanattan yararlanma hakları bulunuyor. Bu açılardan bakıldığında, emek örgütü olarak sendikaların sanatsal etkinlikleri ayrı bir anlam ve önem kazanıyor. Sendikalar, dünya ölçeğinde, sendikacılık hareketinin başlangıcından bu yana ülkeden ülkeye ve dönemden döneme değişen boyutlarda, sanata ilgi duymuş ve bu alanda da etkinliklerde bulunmuştur. Çalışmamız, Türkiye’de de birçok işçi sendikasının sanat bağlantılı değişik etkinlikleri olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bu etkinliklerin hem yetersiz olduğu ve daha çok edilgen biçimlerde gerçekleştiği hem de bu etkinlikleri gerçekleştiren sendikaların sayıca çok az olduğu görülüyor. Sendika yöneticileri ve uzmanlarıyla yapılan derinlemesine görüşmelere dayanan saha araştırmamızla, Türkiye’de bu alandaki temel sorunları ve açmazları saptamak ve bunların aşılabilmesi için yararlı olabilecek öneriler ortaya koymayı amaçlıyoruz. Sendikaların sanatsal etkinliklerinin nicel olarak arttırılıp, edilgen biçimlerden etken ve üyelerin daha çok katılımını sağlayacak biçimlere dönüştürülmesi, bunun için sendika yöneticilerinin farkındalıklarını artırmak ve sendika uzmanlarına düşen sorumluluk ve görevler, sendikalarda bu etkinliklerle ilgili özel birimlerin oluşturulması ve buralarda uzman kişilerin istihdam edilmesi yoluyla kişisellikten kurumsallaşmaya geçiş; saha çalışmamızda irdelediğimiz ve sorunların aşılması için önerilerde bulunduğumuz temel konular arasındadır. Çalışmamızda, sendikaların izlenen ekonomik politikalar ve içinde bulundukları hukukî/fiilî sınırlamalar çerçevesinde güç kaybettikleri, maddi olarak zayıfladıkları bir dönemde bunları gerçekleştirmenin zorlukları ile sendikaları kuşatan toplumsal koşulların sanatsal etkinliklerin özgür biçimde yapılması üzerindeki sınırlandırıcı etkileri üzerinde de ağırlıklı olarak durulmaktadır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Labor Economics and Industrial Relations |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |