İnsan yaşamının içerisinde doğan ve onu değişik veçheleri itibariyle içeren sanat eserleri, bu yaşamın sosyal boyutlarını da yansıtır. Ancak bunlar bire bir yansımalar değil, sanatçının düşünselduygusal prizmasından geçerek oluşan ve sanat eserinin kurgusu içerisinde yeniden biçimlenmiş/biçimlendirilmiş yansımalardır. Başlangıçtan bu yana toplumsal değişme üzerinde önemli bir rol oynayan sanat, bir yönüyle toplumsal yaşamı ve sorunlarını yansıtırken, diğer yönüyle de bir toplumsal farkındalık yaratma işlevine sahiptir. O halde, sanatın edebiyattan müziğe, sinemadan resme, değişik dalları itibariyle ikili bir işlevi olduğunu söyleyebiliriz: Yansıtıcılık ve farkındalık yaratma. Sanat, bir taraftan bu alanda geçmişte yaşananlar ile sorunları sanatçının prizmasından saptayıp günümüze ve geleceğe yansıtırken, diğer taraftan da taşıdığı estetik değerlerle ve insan varlığının duygusal yönüne hitap etme potansiyeliyle, bu alana yönelik bir bilinç ve farkındalık yaratma, kamuoyunu ve kitleleri bu doğrultuda etkileme işlevine sahip. Bu değerlendirmelerimiz, sosyal mücadeleler ve sosyal haklarla müziğin ilişkisi açısından da geçerlidir. Folk ve pop müzikten klâsik müziğe, değişik müzik türleri sosyal yaşamın bir veçhesi olarak sosyal mücadeleleri değişik boyutlarıyla yansıtıyor. Diğer yönüyle de, yansıtma dışında müzik eserleri tarihsel süreçte bu mücadelelerin bizatihi bir aracı olarak da işlev üstleniyor. Müzik, sosyal mücadelelere eşlik ederken salt bir direniş biçimi olmakla kalmıyor, yeni bir kültürel duyarlılığın temelini teşkil eden sosyal ilişkiler ve deneyimler yaratıyor ve yeni bir kültürün oluşumuna da katkıda bulunuyor. 20. yüzyıl boyunca da ırkçılığa, savaşa ve toplumsal eşitsizliklere karşı tepkiler blues, folk, pop ve rock müziği ile bunların türevlerinde yoğun biçimde yer bulmuştur. 1950’li ve 1960’lı yıllarda yoğunlaşan Medenî Haklar Hareketi ise diğer veçheleri yanında, müzikle bağlantıları açısından özellikle dikkat çekici ve önemlidir. Müzik, bu hareketin kendini ifade etmesi yanında, bizatihi mücadelenin kendisi üzerinde de birinci derecede etkili olmuştur. Klâsik müzikte ise barış savunusu, savaş karşıtlığı gibi temalar üzerine bestelenmiş çok önemli eserler bulunmakla birlikte, bunların sayıca az olduğu söylenmelidir. Klâsik müzikte sosyal haklar/mücadeleler temalı eserler ise daha da azdır. Bunun nedenleri arasında bu müziğin tarihsel olarak burjuvazi ve aristokrasi ile bağlantılı olarak gelişmesi ve günümüzde de daha çok orta-üst gelir gruplarıyla ilişkili olması başta geliyor. Klâsik müzikte sosyal hak temalarını daha çok, sosyalist ülkelerde yaşayan besteciler ile batı ülkelerinde yaşayan sosyalist gerçekçilik akımını benimsemiş bestecilerin eserlerinde görüyoruz. Son dönemlerde yeryüzü ölçeğinde yaşanan iktisadî, toplumsal ve siyasî gelişmeler ise hem sosyal hak mücadeleleri, hem de bu mücadelelerin müziğe yansıması üzerinde olumsuz etkiler yapmış gibi görünüyor. Makalemizde, müzikle insan hakları/sosyal insan hakları ve sosyal mücadeleler arasındaki bu karşılıklı etkileşimi tarihsel bir perspektiften, değişik boyutlarıyla ve çeşitli besteci ve eserler düzleminde örneklerle irdeliyoruz
İnsan hakları ve müzik sosyal haklar ve müzik sosyal mücadeleler ve müzik sosyal hareketler ve müzik Medenî Haklar Hareketi ve müzik sosyalist gerçekçilik sosyal protest şarkılar
The works of art born out of human life and containing it in different aspects reflect also the social dimensions of this life. But these are not exact reflections, but reflections through the artist's intellectual-emotional prism that are formed/reconstructed within the framework of the work of art. The art, which has played an important role in social change since the beginning, has a function of creating social awareness on the one hand while reflecting social life and its problems on the other. In that case, we can say that art, in its different branches from literature to music, from cinematography to painting has a dual function: Reflectivity and awareness creation. Art, while on the one hand resolving what happened in the past in this field and its problems through the prism of the artist and reflecting it on today and future, on the other hand has the function of influencing public opinion and the masses in this direction, creating a consciousness and awareness towards this field with the aesthetic values it carries and the potential to address the emotional aspects of human existence. These evaluations also apply to the relationship between social struggles and social rights and music. From folk and pop music to classical music, different kinds of music reflect social struggles in different dimensions as an aspect of social life. On the other hand, apart from reflection, musical works also function as an instrument of these struggles in the historical process. Music is not only a form of resistance when accompanying social struggles, it creates social relations and experiences that form the basis of a new cultural sensitivity and contributes to the formation of a new culture. Throughout the 20th century, reactions to racism, war and social inequalities have been intensively involved in blues, folk, pop and rock music and their derivatives. The Civil Rights Movement of the 1950s and 1960s is particularly noteworthy and important in terms of its connections with music, among other aspects. Music, in addition to expressing this movement, has also been primarily influential on the struggle itself. In classical music, even though there are very important works composed on the themes such as peace defence, anti-war, it must be said that they are few in number. The works composed on the social rights/struggles themes in classical music are even less. Among the reasons for this is the development of this music historically in connection with the bourgeoisie and aristocracy, and today it is mainly related to the middle-upper income groups. We see the social rights themes in classical music more in composers who live in socialist countries and composers who have adopted the socialist realism movement living in western countries. The global economic, social and political developments in recent times seem to have had negative effects on social rights struggles as well as on the reflection of these struggles on music. In our essay, we examine this interaction between music and human rights/social human rights and social struggles from a historical perspective, with different dimensions and examples in the context of various composers and works
Human rights and music social rights and music social struggles and music social movements and music Civil Rights Movement and music socialist realism social protest songs
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 57 |