Sadeleştirme veya farklı kavramlarla ifade etme çalışmaları yoluyla, dinî kavramlarda anlam kaybının gerçekleştiği düşüncesi, önemli bir problemi teşkil eder. Bu problem dinî terimlerin aslına uygun olarak sonraki nesillere nakledilememesi ve dinî literatürün ortaya koyduğu değerlerin süreç içerisinde farklı algılanma ve farklı ifade edilmesi sorunuyla ilgilidir. Musannifi Muhyiddîn-i Nevevî olan “Riyâzü’s-Sâlihîn” isimli, orijinal metni Arapça olan hadis kitabı, Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları arasında farklı kişiler tarafından farklı zamanlarda Türkçeye tercüme edilmiştir. Çalışmada bu eserin 1997 ve 2016 yıllarındaki farklı kişiler tarafından tercüme edilen baskıları karşılaştırılacaktır. Dolayısıyla çalışmada nitel araştırma söz konusu olup doküman incelemesi yöntemiyle veri toplanacak ve betimsel analiz yaklaşımı ile analiz edilecektir. Bunun için adı geçen tercüme eserlerde dinin iman, ibadet ve ahlâk temel alanlarında bulunan alt başlıkların içeriğinde yer alan aynı hadislerin çevirilerinden ikişer örnek karşılaştırılacaktır. Bu yolla 1997 ve 2016 yılarında aynı eserin tercüme edilmesiyle ortaya çıkan dinî terim ve kavramlardaki farklılık belirlenmeye çalışılacaktır. Çalışmanın amacı, dinî terminolojinin farklı kavramlarla ifadesi, başka bir deyişle sadeleştirilmesi amacına yönelik yeni veya yabancı kelimelerle karşılanmasının bir anlam kaybına ve klasik literatüre yabancılaşmaya mı yol açtığının veya toplumsal hayatta gerçekleşen modernleşme, kültürel ilişki olanaklarının artması, yeni ya da yabancı kelime ve kavramların kullanılması, yeni nesillerin eski kelime ve kavramlara yabancılaşması gibi değişimlerin göz önüne alınmasının bir sonucu mu olduğunun anlaşılmasına katkı sağlamaktır.
The claim that religious terms are, by means of simplification or replacement of the words, rendered meaningless is an important one. This problem is related to the fact that the religious terms cannot be passed down to the younger generations in accordance with their original forms, and that the values posited by religious literature, along the process, are perceived and restated differently. A book of hadith, which was compiled by Muhyiddin-i Nevevi and written in Arabic, called “Riyâzü’s-Sâlihîn” has been translated by various translators and published in various years by Turkish Directorate of Religious Affairs Press. In this study, different translations of the book, published in 1997 and 2016, are compared. Hence qualitative method is embraced, and translations of two hadithes from each of the sections “Faith”, “Prayer”, and “Morals”, the title which are fundamental to the religion, are compared. In this way, the difference took place in the translations of the same work in 1997 and 2016 is attempted to be grasped. Aim of the study is to make a contribution to the understanding if expression of religious terminology by means of substitute terms, in other words replacing the original terminology, for the sake of simplification, with the new and borrowed one entails loss in meaning and alienation to the classics, or if this change is the result of the consideration of changes, such as modernisation took place in social life, increase in the possibility of intercultural relations, current use of new and borrowed words and concepts, the distance that the younger generation has to the old words and concepts.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2019 |
Acceptance Date | May 13, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 2 |
Follow us on Social Media!