Bu çalışma, geleneksel mahallelerden çok katlı konutlardan oluşan modern yaşam çevrelerine (site, rezidans ve villa) taşınmış insanların sosyal ve mekânsal dönüşüm sürecini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, bireylerin mekânsal değişim sürecinde yaşadıkları sosyal dönüşümleri anlamak için fenomenolojik yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın verileri, derinlemesine mülakatlar, gözlemler ve literatür taraması yoluyla toplanmış; içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Çalışmada saha ve literatür verilerinden elde edilen bulgulara göre, mahalle kültürünün sosyal dayanışma, komşuluk ilişkileri ve aidiyet duygusu açısından önemli bir yapı sunduğunu, ancak çok katlı konut alanlarına geçişle birlikte bireyler arası ilişkilerin formalleştiğini, bireyselleşmenin arttığını ve toplumsal ayrışmanın derinleştiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, geleneksel mahallelerde sınıfsal, etnik ve kültürel çeşitlilik görece belirli bir uyum içinde korunurken, modern yaşam alanlarında sosyal ve mekânsal ayrışmanın daha belirgin hale geldiği gözlemlenmiştir. Çok katlı yeni yerleşim biçimleri komşuluk ve kişilerarası ilişkiler açısından yeni bir yaşam kültürü barındırmaktadır ve bu açıdan mahalleden çok katlı yeni yerleşim mekanlarına taşınan bireyler uyum sağlamada güçlük çekmektedir. Çok katlı yeni yaşam merkezleri genel olarak mahallelerin tersine toplulukların aidiyet duygusunun gelişimini desteklememektedir. Bu bulgular, kentleşme politikalarının sosyal ilişkiler üzerindeki etkilerini yeniden değerlendirme gerekliliğine işaret etmektedir. Literatürde mahalle yaşamı üzerine çeşitli çalışmalar bulunmasına rağmen, bu araştırma bireylerin mahalleden modern konutlara geçiş sürecindeki deneyimlerini derinlemesine ele alması ve literatürle karşılaştırmalı bir perspektifte değerlendirmesi bakımından özgün bir katkı sunmaktadır.
Bu makalenin yazımı sırasında tüm etik kurralara uyulmuştur.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Local Administrations |
| Journal Section | Araştırma Makalesi |
| Authors | |
| Publication Date | April 23, 2025 |
| Submission Date | October 11, 2024 |
| Acceptance Date | March 12, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 34 Issue: 2 |