Mullah Kūrānī completed his scholarly education by taking courses from prominent
teachers of the period such as Ibn Hajar and Makrîzî in regions which are now
covered by Iraq, Turkey, Syria and Egypt. He got an important position staying by Kemaleddin
Ibn al-Bârizî, one of the contemporary privy secretaris in Egypt, and became
one of the courtiers of Zâhir Çakmak, a Mamluk sultan. Then, coming to Anatolia, Mullah Kūrānī became the teacher of Sultan Mehmed the Conqueror, and promoting
from kadi-ul askerhood to shaykh al-islamhood, he continued his eight years work until
he died. Having an important place in the Ottoman science and state offi cials, Mullah
Kūrānī is a distinguished scholar with his studies on recitation, exegesis, fi qh procedures
and hadith. His work called al-Kawthar al-Jārī ilá Riyā_ Ahādīth al-Bukhari
is the fi rst commentary of Bukhari written in Anatolia. al-Kawthar al-Jārī, written in
the second half of the XV century, is important as it sheds light on hadith references
common in scientifi c circles in and around Istanbul of the period, though partly.
Primarily narrative books, this work introduces Gürânî’s Garîbu’l-Hadith, his
hadith methodology, Rijal sources as well as his method of utilizing from previous sources
and primary works he applied. On the other hand, Gürânî compiled al-Kawthar
al-Jārī soon after Ibn Hajar’s Fath al-Bârî and Aynî’s Umdetü’l-Kârî. Comparing al-
Kawthar al-Jārī’s sources to those of Fath al-Bârî and Umdetü’l-Kârî is important
in terms of determining the specifi c sources that Gürânî used. In this context, sources
frequently cited by the author are compared to the commentaries of Ibn Hajar and
Aynî from time to time. Also, the sources of 186 hadiths cited by Gürânî in the parts of
works titled Adab, İsti’zân and Rikâk are compared with Fath al-Bârî, and hence, this
study tries to fi nd out whether Gürânî applied for the hadiths to Fath al-Bârî instead
of narrative sources.
Molla Gürânî, ilmî tahsilini bugünkü Irâk, Türkiye, Suriye ve Mısır bölgelerinde
aralarında İbn Hacer ve Makrîzî gibi devrinin önde gelen hocalarından ders alarak tamamlamıştır.
Mısır’da dönemin sır kâtiplerinden Kemaleddin İbnü’l-Bârizî’nin yanında
önemli bir mevki elde etmiş ve Memlük sultanlarından Zâhir Çakmak’ın nedîmleri
arasına girmiştir. Daha sonrasında Anadolu’ya gelen Molla Gürânî, Fatih Sultan
Mehmed’e hocalık yapmış ve Fatih döneminde kazaskerlikten şeyhülislamlığa kadar
yükselerek sekiz yıl devam ettiği bu görevi sırasında vefat etmiştir. Osmanlı ilmî hayatında
ve devlet ricâli arasında önemli bir yere sahip olan Molla Gürânî; kıraat, tefsir,
fıkıh usûlü ve hadis alanındaki çalışmaları ile temâyüz etmiş bir alimdir. Müellifi n el-
Kevseru’l-cârî ilâ Riyâdı ehâdîsi’l-Buhârî isimli şerhi, Anadolu’da kaleme alınan ilk
Buhârî şerhidir. XV. asrın ikinci yarısında kaleme alınan el-Kevseru’l-cârî, yazıldığı
dönem itibarı ile İstanbul ve civarındaki ilmî muhîtte yaygın olan hadis kaynaklarına
kısmî de olsa ışık tutması açısından önem arz etmektedir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 20, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 19 Issue: 48 (20-06-2016) |