İslam, ilk döneminden itibaren farklı dini inanıslarla bir arada yasamıs, bunu kültürel zenginlik olarak nesiller boyu sürdürmüstür. Hz. Peygamber döneminden baslayarak “zimmi” statüsü verilen Gayri Müslimler kendi inançlarının gereğini serbestçe yasamıslar, sosyal ve kültürel değerlerini korumuslardır. İslam’ın genis hosgörüsü sayesinde yetenekli Gayri Müslimler saraylarda ve tercüme merkezle- rinde etkin roller üstlenmislerdir. Gerek Emevi ve Abbasi devletleri, gerekse daha sonraki dönemlerde Hıristiyan ve Yahudi din adamları ile Müslüman din adamları arasında dini tartısmalar yasanmıs, bu tartısmalar bazen devlet erkânının huzu- runda bazen halka açık olarak günlerce devam etmistir. Bu tartısmalarda taraflar kendi dinlerinin hak ve gerçek olduğunu savunmaya çalısmıslardır. İslam bu hos- görünün en güzel örnekleri Endülüs’te asırlar boyunca sergilenmistir. Türklerin İslam’ı kabul etmeleri ve Anadolu’ya yerlesmeleri Bizans baskısı altında bulunan Doğu Kiliselerine rahat nefes alma imkânı sağlamıstır. Özellikle Osmanlı İm- paratorluğu döneminde bu müsamaha en üst seviyeye çıkmıs, cemaatler kendi hukuki kurallarını uygulamıslar, devlet içinde devlet olarak varlıklarını devam ettirmislerdir. Fethedilen bölgelerde inançlara baskı yapılmaması, farklı inanısla- rın varlıklarını devam etmelerini sağlamıs, bu da İslam’a girisi ve bölgelerin İs- lamlasmasını kolaylastırmıstır. Farklı inanısta da olsa insanlar arasında komsuluk iliskileri ve ortak değerleri paylasma olgusu yasanılan toprakların savunulmasın- da da bir birliktelik doğurmustur. Sonuç olarak İslam, Devlet olduğu dönemden günümüze kadar farklı kültürleri bir arada tutan ve onları kendi değerleri içinde yasatan bir sistem olarak varlığını devam ettirmistir
Islam continued it existence with the other religions from the first ages and accepted the situation as the cultural diversity moving the peace on the following generation. Non-Muslim population among the Muslims got “zimmi” status from the age of Mohammed (P.B.U.H) and they protected their social and cultural va- lues as they lived their religion freely. As a result of wide tolerance in Islam, Non-Muslims were assigned to important positions within government and trans- lation centers. Religious discussions were made between Christian, Jewish and Muslim scholars in public or in government around the ages of Abbasid, Andalus and the following ages. These discussions were made to prove that their religion were the real and divine one. Islam presented the best examples of tolerance in Andalusia for ages. Conversion of Turks to Islam and their settlement in Anatolia gave chance to Eastern Churches to stand against the pressures of Byzantium Em- pire. Especially during the Ottoman ages the tolerance was on the highest level possible as religious groups were allowed to enforce their own laws. Around the conquered areas there was a religious freedom which allowed local religions to survive and made it easy for others to choose Islam. No matter what religion they believe in the common values and good relations among neighbors created unity on defending the land. In conclusion, Islam from the age that it became state, it also became a system that holds the diverse values and cultures inside it
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 14 Issue: 38 |