Sumerliler Güney Mezopotamya’da Basra körfezinin kuzey kıyılarındaki bataklık bölgede MÖ 4. binyıl ortalarından itibaren yerleşik oldukları bilinen topluluklardır. Bu dönemde oluşturulan “Uruk kültürü”’ne ait karakteristik unsurların söz konusu dönemde Anadolu’ya kadar geniş bir alanda görülmesi “Uruk yayılımı” olarak adlandırılmaktadır. Uruk kültürü, adını bölgede kurulan ilk şehir olan Uruk’tan almıştır. İlk yazılı belgeler bu şehirde bulunmuş, 3. binyıl başlarından itibaren çevre şehirlerde de görülmeye başlamıştır. Belgelerin yazıldığı dil Sumercedir. Ancak Uruk kültüründen önce bölgede Al-Ubeyd veya Obeyd kültürü olarak adlandırılan daha eski bir kültür katmanı da bulunmaktadır. MÖ 5. binyıldan MÖ 4. binyıla, Uruk dönemi başlangıcına kadar bu kültüre ait unsurlar tespit edilmektedir. Bazı Sumer şehirlerindeki büyük tapınakların basit yapılı ve küçük boyutlu ilk örnekleri bu döneme aittir. İlk sulama kanalları da Obeyd döneminde kazılmış, çevre coğrafyalarla irtibat bu dönemde başlamıştır. Obeyd dönemiyle Uruk dönemi arasındaki temel fark şehirleşme ve nüfustaki ani artış olarak değerlendirilir. Bu gelişmeleri bazı uzmanlar yeni bir halkın, yani Sumerlilerin bölgeye gelişine bağlarken, bazıları Sumerlilerin Obeyd döneminden beri bölgede yerleşik olduklarını düşünmüş ve bu dönemde yaşanan gelişimi bir kültürel kırılma değil, zaman içinde şartların olgunlaşmasıyla gerçekleşmiş bir kültürel sıçrama olarak değerlendirmişlerdir. Bu nedenle Sumerlilerin bölgeye yerleşme tarihleri ve kimlikleri hakkında, arkeolojik, filolojik ve antropolojik bulgulardan hareketle çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bu makalenin yazılmasındaki amaç, konu ile ilgili görüşleri bir araya getirdikten sonra bir de dinler tarihi perspektifinden değerlendirmektir. Zira Sumer coğrafyası her ne kadar Anadolu coğrafyasına uzak görünse de ilk Sumer şehri Uruk ile Anadolu’daki bazı yerleşimlerin erken dönemde kültürel bağlantısı olduğunu gösteren bulgular mevcuttur. Ayrıca Türkistan, Kafkaslar, Anadolu ve Mezopotamya arasında MÖ 4. binyıldan itibaren ticari ilişkilerin varlığı tespit edilmiştir. Uzun mesafeli ticaretin, söz konusu alanda demografik ve kültürel aktarımı, dolayısıyla inançlarda senkretizmi beraberinde getirdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle inançlar üzerinden yapılacak bir değerlendirme Sumerlilerin kimliği probleminin çözümüne katkıda bulunabilir. İnançların ileriye dönük tarih aşan özellikleri sayesinde günümüze ulaşmaları, yaklaşık beş bin yıl öncesine ait bazı inanç ve uygulamaların bugün de gözlenmesine ve karşılaştırma yapılabilmesine imkân vermektedir. Bu çalışmada Sumerlilerin kimliği üzerine görüşler çeşitli yönleriyle ortaya konulduktan sonra konu bir de inançlar açısından ele alınmış, Sumer inançları ile benzerlik gösteren inanışlar, dinler tarihinin karşılaştırmalı fenomenolojik metoduyla değerlendirilmiştir.
The Sumerians are communities known to have settled in the swampy region on the northern shores of the Persian Gulf in Southern Mesopotamia since the mid-4th millennium BCE. The culture that emerged during this period is called the "Uruk culture", and the fact that the characteristic elements of the Uruk culture were seen in a wide area up to Anatolia during this period is called the "Uruk Expansion". The Uruk culture is named afterUruk, the first city established in the region. The earliest written documents were found in this city, and they began to be seen in surrounding cities from the beginning of the 3rd millennium BCE. The documents were written in the Sumerian language. However, before the Uruk culture, there was also an older cultural layer in the region called the Al-Ubaid or Ubaid culture. Elements belonging to this culture have been identified from the 5th millennium BCE to the 4th millennium BC, to the beginning of the Uruk period. The earliest examples of large temples in some Sumerian cities, characterized by simple structures and small sizes, date back to this period. The first irrigation channels were constructed in the Ubaid period, marking the beginning of contact with the surrounding geographies. The main difference between the Ubaid period and the Uruk period is considered to be urbanization and a rapid increase in population. While some experts attribute these developments to the arrival of a new people, the Sumerians, in the region, others have thought that the Sumerians had been settled in the region since the Ubaid period. They interpret the advancements of this era not as a cultural discontinuity but as a cultural leap resulting from the maturation of existing conditions over time. For this reason, various views based on archaeological, philological and anthropological findings have been put forward regarding the dates of the Sumerian settlement in the region and their identities. The purpose of writing this article is to bring the views together and then evaluate the subject from the perspective of the history of religions. Even though the Sumerian geography seems distant from the Anatolian geography, there are findings that show that the first Sumerian city, Uruk, had an early cultural connection with some settlements in Anatolia. In addition, trade relations have been identified between Turkestan, the Caucasus, Anatolia and Mesopotamia since the 4th millennium BCE. It is understood that long-distance trade facilitated demographic and cultural transfer in the area in question, resulting insyncretism in beliefs. Therefore, an evaluation based on beliefs can significantly contribute to understanding the identity of the Sumerians. The fact that beliefs have survived to the present day thanks to their characteristics that transcend history allows some beliefs and practices from approximately five thousand years ago to be observed and compared today. In this study, after presenting the views on the identity of the Sumerians from various aspects, the subject is also examined in relation to beliefs. Beliefs that are similar to Sumerian beliefs are evaluated with the comparative phenomenological method of the history of religions.
History of religions Mesopotamia Sumer Uruk Deity Belief Origin
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sumerology, Comparative Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2024 |
Submission Date | August 28, 2024 |
Acceptance Date | October 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 67 |