Unlike the historical Salaf phenomenon, which traces back to the early periods of Islamic thought, Salafism has emerged as a significant structure in the last few centuries. This movement seeks to understand and experience Islam as practiced by the early generations, or Salaf. Since its emergence, Salafism has been the focus of extensive research and discussion, analyzed through various frameworks. Researchers have examined the relationship between Salafism and the Salaf phenomenon, as well as its similarities and differences with Ahl al-Hadith, Hanbalism, Ahl al-Sunnah, Wahhabism, reform movements, radical movements, and even the Kharijites. The connections between Salafism and key figures such as Ahmad ibn Hanbal, Ibn Taymiyyah, and Muhammad ibn Abdul-Wahhab have also been scrutinized. Critical issues regarding the dating, definition, and classification of Salafism have emerged as pivotal points in these scholarly efforts.
Salafism has increasingly attracted scholarly attention, especially in the current century, where it has been subjected to rigorous analysis, distinguishing it from contemporary religious-political movements. The rising volume of publications on Salafism globally, including in Türkiye, underscores its relevance as a subject of inquiry. Although Salafism originated in the Arabian Peninsula, its influence has spread throughout much of the world, particularly in Islamic countries, capturing the interest of numerous nations.
Salafism has become a prominent topic of discussion across various disciplines. It is frequently addressed in articles, theses, and books. Recent literary activities include symposiums and special journal issues dedicated to Salafism, which provide organized platforms for scholarly discourse. Notably, the Salafism special issue of the Religion and Life Journal, published by the Istanbul Mufti's Office in July 2023, features contributions from 19 academics with diverse expertise, offering a comprehensive analysis of the Salafism phenomenon.
This article examines the contributions within the Religion and Life Journal special issue to illuminate the current understanding of Salafism in the Turkish theological academy. A comprehensive and comparative analysis of relevant texts is conducted, focusing on key issues such as definition, dating, association, and positioning—areas that present challenges in Salafism research. The aim is to highlight problem areas within the study of Salafism and propose potential solutions. The methodology of this article is grounded in the principles of mental analysis, textual deepening, and comparative source criticism. By employing recent texts, the study aims to identify ongoing challenges in Salafism research, particularly concerning definition, dating, and association.Through this comprehensive analysis, the article seeks to reveal the persistent issues within Salafism research and offer insights into how these challenges can be addressed in future studies.
İslam düşünce tarihinin erken dönemlerine kadar uzanan selef olgusunun aksine Selefîlik, son birkaç asırda varlığını hissettiren bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam’ın selef nesline dayalı bir biçimde anlaşılması ve yaşanması ülküsünü güden Selefîlik, ortaya çıkışının ardından araştırma ve tartışmalara konu edinilerek birbirinden farklı anlama ve yorumlama çabalarına maruz bırakılmıştır. Bu doğrultuda Selefîliğin selef olgusuyla yani sahâbe, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn ile ilişkisi; ehl-i hadis, Hanbelîlik, Ehl-i Sünnet, Vehhâbîlik, ıslahat hareketleri, radikal akımlar hatta Haricîlikle benzer ve farklı yönleri analiz edilmiştir. Ayrıca Selefîliğin Ahmed b. Hanbel, İbn Teymiyye ve Muhammed b. Abdilvehhâb ile bağlantısı; tarihlendirilmesi, tanımlanması ve tasnif edilmesi, bu anlama ve yorumlama çabalarının mihverini oluşturmuştur. Her ne şekilde olursa olsun Selefîlik, özellikle içerisinde bulunduğumuz asırda araştırmacıların dikkatini çekmiş ve son dönemlerde ortaya çıkan dinî-siyasî akımlardan belirgin bir şekilde ayrılacak düzeyde yoğun analizlere tabi tutulmuştur. Ülkemize ek olarak dünyanın büyük bir kısmında Selefîlikle ilgili yayın faaliyetlerinin artarak devam ediyor olması, bu durumun en önemli göstergesidir. Böylece Suûd yarımadasında ortaya çıkarak başta İslam ülkeleri olmak üzere dünyanın büyük bir kısmında yayılım gösteren Selefîlik, her bölgede aynı etki düzeyine sahip olmasa da ilgi açısından başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin dikkatini çekmiştir. Bu durumun neticesinde Selefîlik, son yılların önemli tartışma konularından biri konumunda bulunmakta ve oldukça farklı mecralarda araştırma konusu olarak varlığını sürdürmektedir. Çoğunlukla makale veya tebliğ konusu şeklinde ele alınan Selefîlik, tez ve kitap çalışmalarında da kendisine yer bulmaktadır. Son yılların yazın faaliyetine bakıldığında Selefîlik konusunu ele alan sempozyumların ve özel sayıların da yayımlandığı görülür. Diğer yayın türlerine nazaran Selefîlik konusunu ele alan özel sayıların konuyu daha derli toplu ve konsantre bir şekilde etüt ettiği belirtilmelidir. Özel sayılar, Selefîlik olgusunun belirli ve daha dar bir alanda ayrıca mukayeseli bir biçimde ele alınmasını sağlamaktadır. Bize bu imkânı sağlayan yayınlardan biri de İstanbul Müftülüğü’nün hakemli resmî yayın organı olan Din ve Hayat Dergisinin Selefîlik özel sayısıdır. Derginin 2023 yılının Temmuz ayında yayımlanan 47. sayısı, Selefîlik konusuna hasredilmiştir. Bu sayıda farklı uzmanlık alanlarına sahip 19 akademisyen tarafından Selefîlikle ilgili muhtelif konuları içeren makaleler kaleme alınmıştır. Özel sayı olması nedeniyle kendine özgü hususiyetleri barındıran bu yayın faaliyeti, Selefîlik olgusunun farklı yönleriyle analizi açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle makalemizde Din ve Hayat Dergisi Selefîlik özel sayısında yer alan makaleler, inceleme konusu yapılmıştır. Böylece bu özel sayı üzerinden Türk ilahiyat akademyasının Selefîlik birikim ve anlayışının günümüzde geldiği nokta, imkânlar dâhilinde ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Bu amaçla makalemizde Selefîlik olgusunun ilgili metinler üzerinden etraflı ve karşılaştırmalı analizine odaklanılmıştır. İlgili analiz faaliyetinin gerçekçi sonuçlara ulaşması adına Selefîlik araştırmalarının en sorunlu yönleri olan tanımlama, tarihlendirme, ilişkilendirme ve konumlandırma gibi hususlar ön planda tutulmuştur. Böylece hem Selefîlik araştırmalarının önümüze çıkardığı sorun alanlarına dikkat çekilmiş hem de bu sorunlara dönük bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Tüm bu girişimlerin oldukça yakın bir zamanda kaleme alınan metinler üzerinden gerçekleştirilmiş olması ayrıca önemlidir. Nitel araştırma yaklaşımına dayalı olarak yürüttüğümüz çalışmamızda doküman analizi yöntemi benimsenmiştir. Söz konusu doküman analizi, metinler üzerinde derinleşme ve mukayeseli kaynak kritiği şeklindeki usûl ilkeleriyle somutlaştırılmıştır. İlgili metinlerin kapsamlı ve mukayeseli analizi neticesinde Selefîlikle ilgili araştırmalarda görülen bazı sorunların günümüzde devam ettiği ve bu sorunların tanımlama, tarihlendirme ve ilişkilendirme gibi hususlar etrafında şekillendiği tespit edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Sects |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2024 |
Submission Date | August 31, 2024 |
Acceptance Date | November 27, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 67 |