Bu makale klasik Osmanlı ceza kanunlarının derkenar notlarıyla tashihini ele almaktadır. Amaç bazı kanunname nüshalarında bulunan derkenar notlarının Osmanlı ceza kanunlarının gelişimindeki rolünü göstermektir. 15. yüzyılda ilk defa para cezalarını düzenlemek üzere çıkarılan ceza kanunlarına zamanla ağır cezaları düzenleyenlerin de eklenmesiyle temel ceza kodu teşekkül etmiştir. Bir sonraki yüzyılda yapılan ilavelerle ceza kanunları bazen şeriatın alanına girecek şekilde gelişimini sürdürmüştür. Ceza kanunlarının bu gelişimine yönelik yer yer bir reaksiyon olarak da okunabilecek derkenar notları, esas itibarıyla kanunların şeriat karşısındaki geçiciliğini hatırlatma gayesi taşır. Genellikle Nişancı Celâlzâde’ye nispet edilen notlar bilinçli bir şekilde temel ceza kodunu görmezden gelir ve neredeyse tamamen yeni eklenmiş kanunları hedef alır. Bu durum 15. yüzyılda teşekkül eden temel ceza kodunun şeriatın yanında bir tür kānûn-i kadîm vasfıyla daimi bir meşruiyet ve otorite kazanmış olduğuna işaret eder. Derkenarlarda en fazla tekrarlanan “Emr-i şer‘ mu‘teberdir, kānûnu yoktur” notu temel ceza koduna eklenmiş olan bazı yeni kanunların vazedici hükümdarın vefatıyla geçerliliğini kaybettiğine ve ilgili alanda şeriatın yeniden muteber hale geldiğine dikkat çeker. Yeni kanunlar içinde özellikle diyet ve tazmin gibi şeriatın alanında yer alması gereken telafileri düzenleyenler Nişancı’nın öncelikli hedefleri arasında yer alır. Bazı kanunların yürürlükten kaldırıldığını, arza muhtaç olduğunu ya da fıkhi yönden yanlış yazıldığını ifade eden notlara da rastlanır. Çalışma mezkur derkenar notlarını hedefledikleri kanunlarla birlikte incelemekte ve yorumlamaktadır.
-
-
-
This article discusses the use of marginal notes to correct the classical Ottoman penal codes. It aims specifically to describe the role of the marginal notes in certain kānūnnāme manuscripts in the development of the Ottoman criminal code. In the 15th century, the basic penal code was formed with the addition of kānūns stipulating heavy penalties to the kānūnnāme that was enacted to regulate fines. Through additions made in the next century, criminal laws continued to develop in a way that sometimes overlapped with the domain of sharī‘a. The marginal notes, which can be interpreted as responses to the development of the criminal kānūns, are typically intended to emphasize the transience of the kānūns unlike sharī‘a. Generally attributed to Nişāncī Celālzāde, the notes intentionally ignore the basic penal code and almost exclusively target newly added kānūns. This pattern indicates that the basic penal code, developed in the 15th century, had gained a permanent legitimacy and authority as a kind of kānūn-i kadīm alongside the sharī‘a. The most frequently repeated marginal note is, “The injunction of the sharī‘a law is valid; there is no kānūn (in this matter),” which draws attention to the fact that some new kānūns added to the basic penal code became invalid upon the death of the legislator, thus sharī‘a applied again in the relevant matter. Among the new kānūns, those regulating the compensation that should be included under sharī‘a, such as blood money, are among the the Nişāncī’s priority targets. Other corrections indicate that particular laws have been abolished, are in need of a special order from the ruler, or are written incorrectly in terms of fiqh. The article examines and interprets these notes along with the laws they target
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | - |
Publication Date | June 16, 2021 |
Submission Date | January 14, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 32 Issue: 1 |