Abstract
İsmail Konevî Efendi (öl. 1195/1780) mütekellim ve müfessir olarak 18. yüzyılda Osmanlı ilim geleneğinin önemli isimlerinden birisi olmuştur. Konevî’nin kaleme aldığı Envâru’t-Tenzîl hâşiyesi, Beyzâvî hâşiyeleri arasında kapsamı ve zengin içeriği itibarıyla öne çıkmaktadır. Yaşadığı dönemin ilmî tartışmalarını hâşiyesine yansıtan müellif, doğal olarak eserinde birçok kelâm konusuna da değinmiştir. Söz konusu tartışmalar arasında dikkat çeken konulardan birisi ise cüz’î irade meselesidir. Konevî’nin cüz’î irade yaklaşımının temelinde Sadrüşşerîa’nın (öl. 747/1346) benimsediği hâl teorisi bulunmaktadır. İrade tartışmaları bağlamında son dönem Mâtürîdî düşüncesini etkisi altında bırakan bu teoriye göre cüz’î irade, hâl olması bakımından ne mevcut ne de maʿdum kabul edilmiştir. Mevcut olmaması sebebiyle yaratılmaya ihtiyaç duymayan cüz’î irade, tercihi de barındıracak şekilde insanın kendisinde bulunan bir sıfat olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı Konevî’nin, Envâru’t-Tenzîl hâşiyesinde cüz’î irade kavramına dair benimsediği hâl görüşünün âyet yorumlarına ne şekilde yansıdığını tespit etmektir. Bu amacı merkeze alan çalışmanın sonucunda Konevî’nin, irade tartışmalarıyla ilişkilendirdiği âyetleri, cüz’î iradeyi hâl kategorisinde değerlendirerek te’vil ettiği ortaya koyulmuştur. Müellifin âyetleri bu teoriye göre yorumlaması sonucu, kulun ihtiyârî fiillerinde tercihte bulunabildiğine dair yaklaşımı tespit edilmiştir.